Odanın loş ışığında, nefesler hızlanmaya başlamıştı. Kadının sırtını, bacaklarını açarak yere doğru eğilmesiyle olayın sert tonu hemen hissedildi. Yarağını sıkı sıkıya kavrayan adam, içgüdüsel bir hırsla kadının amcığını sertçe lokmalarla takip ediyordu. Amcığının ıslaklığı parmaklarının arasında kayarken, kadının nefesi derinleşti, yere bastırdığı elleriyle kendini sabitlemeye çalışıyordu. Adamın gözü açılardan hiç kaçmıyordu; her dalga dalga içeri giren yarağını, kadın aklı bir karış havada yakalıyor ve inmesiyle daha da çılgınlaşıyordu.
Yavaş yavaş arkasına geçip aşağıya doğru eğildiğinde, kadın gözlerini kapamış, ağzından çıkan öğürme sesleri odada yankılanıyordu. Adam o anı bekliyordu; dizlerinin üstünde dururken kadının amcığını yere paralel hale getirip daldığında, bedenlerinin temas ettiği her nokta sert bir elektrik akımı gibi çaktı. Kadının kıçını yumruklaya yumruklaya içine gömülen adam, acımasızca köklediği yarakla oynamayı bırakmadı. Islak tenlerin sürtünmesi ve her itişte yayılan koku mekanın havasını değiştirmişti.
Kadının amcığına saplanan adama karşı hiçbir direniş kalmamıştı; tam tersine kendi kendini eritiyor, daha hızlı ve derin hareketlerle bedenine hükmetmesini istiyordu. Göğüslerini yere bastırıp çektiği iliklere kadar hissettiği dayama hızlandı; adamın suratındaki vahşi ifade pek çok şeyi anlatıyordu. Gecenin sonunda duyulan tek sesler şiddetle vurulan kıç etleri ve ikilinin boğazlarından kopan yüksek iniltilerdi.
Sonunda adam bütün gücüyle işini bitirdiğinde kadın titreyerek geriye yaslandı, hala titreyen bedeni içinde kalan yoğunluğu sindirmeye çalışıyordu. Birkaç kemikli itiş sonrası dışarı sıçrayan beyaz sıvılar yerde yayılırken ikisi de yorgun ama tatmin olmuştu. Bu kirli oyunun ardından sessizlik çöktü; ama ardında kalan tutkuyla dolu o anlar hafızalara kazınmıştı bile.
