Mandy Monroe, iri göğüsleriyle göz kamaştırırken iki koca kara yarak arasında sıkışmıştı. Sıcacık amcığını, arka arkaya gelen o devasa orospu pençelerine teslim etmişti; bir yandan biri dibine dayarken diğerinin acımasız kalınlığı içini paramparça ediyordu. Dudaklarını ısırıyor, boğazına kadar inen sertliklerin her birini ciğerlerine çekiyordu. Üstü çıplak kadının vücudu terden parlıyor, kıvrımları sanki bu lanet olası şehveti çağırmak için yaratılmış gibiydi.
Bir taraftan kocaman kara oğlanın yumruk gibi çıkan sikisi deli gibi girmeye çalışıyordu amcığına; Mandy pes etmiyor, bağırmadan, inlemelerle direncini gösteriyordu. Diğer yanda ise ikinci kara yaramaz, kıçının derinliklerine çöreklenmiş, o bol sıvılı saksoyu dinmeden kafasına göre takılıyordu. Boğazından aşağı kayıp giden nefesi çatallılaşıyor, ağzından çıkacak küfürlerle karışık inleyişlerini bastırmaya çalışıyordu.
O ikili orospu arasındaki boşlukta Mandy tam bir fahişeydi artık; narin bedenini iki taraf da ayrı ayrı işkence ediyor, sertçe dövüyor, amını ve kıç deliğini hallaç pamuğu gibi ediyordu. Kafasını geri atıp saçlarını dağıtıyor, her kökleme dalgasında kendini biraz daha teslim ediyordu bu sapık arzulara. Siyahların elleri ve ağızları onu parçalamaktan çekinmiyor; tırnaklar etine batıyor, dil ucuyla fosforlu amcığını yalayıp canavarca delik deşik ediyorlardı.
Derken Mandy’nin bedenine yayılan elektrik patlaması doruğa ulaşınca çığlıkları ortalığı inletmeye başladı. İki büyük kara yaramaz da üstüne üstüne yüklenip amcığını adeta parçalıyordu; sırayla çakılmalar arasında nefes alışverişi kesiliyor ama Mandy vazgeçmiyordu. O an geldiğinde bir damla bile tutamadığı zevk sıvısı bacaklarına doğru akarken kollarıyla kendini sıkıca sarıp aynı anda hem sikilmiş hem balkabağı sürülmüş o orospuları yerle bir ettiğinin farkındaydı. Yüzünde tatlı ve kirli bir gülümseme belirmişti; tam anlamıyla iki kara sikisin esiri olmuştu bu pis fahişe!