Oda karanlıktı, ama içindeki ateş hiç sönmüyordu. Kadının nefesi kesik kesikti; dudağında hafif bir titreme, gözlerinde ise yasak arzunun kıvılcımları parıldıyordu. Yarağını sert sert kapmış adamın eli, terli teninden kaymadan amcığını kavramıştı. Kızın vücudu onun her hareketine karşılık veriyor, amcığı istemsizce şişkinleşip kabarıyordu. Saniyeler içinde aralarındaki gerilim doruk noktasına ulaştı; adamın şehvetle bastırdığı sakso, kadını delicesine inletiyordu.
Önce hafifçe söker gibi oldu, sonra iyice kökledi kadının amcığını. O an ortamda sadece nefeslerin ve derin inlemelerin sesi vardı. Kadının amcığı sanki daha önce hiç bu kadar dolmamış gibiydi; esneyip genişlerken acı ve zevk birbirine karışıyordu. Adam azgınca hızını artırdı; her girişinde kızın bedenini titretti, omuzlarından tutup daha da yaklaştırdı kendine. Amcık o ana kadar gördüğü en hırçın saksoyu yaşıyor, saçlarını kavrayarak bağırıyordu adamın adını.
Bir yandan avuçlarıyla kızın memelerini sıkıyor, diğer yandan canavarca dayamaya devam ediyordu. Kadının kalçası ritme ayak uyduruyor, her gövde kıvrımıyla adamın yemeğini kemiriyordu adeta. Sıkıştırdıkları dudaklar birleşip eşsiz bir şehvet çığlığına dönüşürken ortam yavaşça yanıp kül oluyordu. İnatla ve öfkeyle dövdü erkek o amcığı; içine çekilen her damla hazzın şiddetiyle yayıldı.
Sonunda vurduğu en derin köklemeyle birlikte ikisi de patladı; oda seksen tonuk iniltilerle doldu, bedenler sarsıldı ve kuruyan terler arasında hayat buldu yeniden o pis aşk oyunu…
