Camilla, iri göğüsleri ve geniş kalçalarıyla odaya ağır ağır yayılan bir enerjiyle girdi. Yatakta sırtüstü uzanmış, elleriyle saçlarını savuruyor, gözlerindeki ateşle kendini hazırlıyordu. Parmakları yavaşça tenine kayarken, ıslaklığı anında seziyor ve amcığını hafifçe aralayıp parmaklarını içine sokuyordu. Yarağını izler gibi kendi amcığını emmeye başlamıştı; dudakları kıpkırmızı, nefesi kesik kesikti. İçinde yükselen şehvetle birlikte parmaklarını daha hızlı sürüyordu, amı daralıyordu, her hareketinde kendini deli gibi inletiyordu.
Göğüslerini avuçlayıp sıktıkça meme uçları dikleşiyor, omuzları hafifçe titriyordu. Yüzünde hem acı hem zevk dolu bir ifade vardı; sanki dünyadaki tek haz onun bu vücudunda yaşanıyormuş gibiydi. Küçük dudaklarını aralayıp derin nefeslerle ısınırken, diğer elini kalçasından aşağıya indirip sertçe sakso yapmaya başladı. Parmağıyla önce yavaş sonra acımasızca amının deliğine dayadı; sonra hızını artırınca neredeyse kopacak gibi olan fışkıran ıslaklık yatağa damlıyordu.
Kendini öylesine kaybetmişti ki, artık sadece kendi yarak sesi ve inlemeleri vardı odada. Amcığından çıkan nemle parmaklarının birleşimi arasında ritmik bir ahenk oluşmuştu. Her saplantılı hamlede daha da yoğunlaşan orgazm sinyalleri beynini ele geçirmeye başlamıştı. Karnındaki kaslar kasılıyor, bacaklarını açıp bedenini iyice serbest bırakıyordu. Sonunda dayanamadı; tüm gücüyle parmağını daldırdı içeriğe ve bağırarak yüksek sesle kendini köklemeye başladı.
Vücudu adeta kıvranıyor, yüzü kıpkırmızı kabarıyordu. Aşağıdan yukarıya yayılırken gelen o güçlü orgazm dalgasıyla birlikte göğsünden son bir inilti kaçarcasına dışarı verdiği haz kokusuyla oda doldu. Camilla’nın eli sakso yapmayı bırakıp karnına kapandı; devam eden titremeler eşliğinde istemsizce yatağa yapıştı vücudu… Amcığında hâlâ damar damar atan o sıcaklıkla tamamlanmıştı geceye dair her duygu: acımasızca kendinden geçmek ve kendini yerin dibine kadar sikmek!
