Aaliyah Hadid’in o keskin bakışlarıyla başladı her şey, Madrid’in dar sokaklarında kaybolmuş bir sapık gibi Kyle Mason’ın peşini bırakmıyordu. O beyaz önlüğünü hafifçe açıp, içinden sarkan sütyenin arasından kocaman göğüslerini gözlerimizin içine sokuyordu. Kadının o naif hali bir anda yerini sapkınlığa bıraktı; doktordan çok sert bi’ hemşireye dönüşüverdi. Kyle’mın suratında beliren o şaşkın ve arzulayla karışık ifade, onun iştahını kabartıyordu. Aaliyah’nın alt dudağı hafiften ısırışı, dilinin ucunu amcığının kıvrımlarına sürtmesiyle birleşince ortam alev aldı.
Kendini masaya attığında, Kyle onun kumral saçlarını elleriyle kavrayıp aşağıya doğru çekiştiriyordu. Kadının yumuşacık saksoyu dudaklarına çektikçe sesler yükseliyor, boğuk inlemeler mekânı dolduruyordu. Aaliyah, onu daha da azdırmak için dilini harket ettiriyor, yaramazca emdikçe fena halde ısırıyordu amcığını. Her aldığı nefeste Kyle’ın sertleşmiş yarak kemiği daha fazla canlanıyor, kadın yerinde duramıyordu artık.
Hızla pozisyon değiştiğinde Aaliyah diz çöküp kıçını kaldırdı; Kyle da hemen arkadan dayadı kadının amcığına. Gıcır gıcır sesler çıkaran deri pantolonun içinde kalınca derinlemesine köklediğini hissettikçe kadın dizlerini yere bastı, bağrını yumrukluyordu. “Daha hızlı!” diye fısıldadı boğuk şekilde; o an tüm bedenindeki her kas sevinçle kasıldı ve kafasını geriye atarak inledi.
Kyle ritmi yoklamadan sürekli çizgiyi geçti; kadının amcığına adeta maytap gibi hareket etti. Her inen penisiyle Aaliyah’ın içi yanıyor, ıslaklığı iki elimizin arasında hissediliyordu neredeyse. Boğazından çıkan hırıltılı nefesler arasında demlediği kelimeler küfür dolu ve acımasızdı: “Senin bu küçük amını tek geçerim.” O an sonunda her şeyi boşaltırken kadın delirmişcesine bağırdı; sesi koridorlarda yankılanıyor, ikisinin bedenleri terden yapışmıştı artık.
Bu kırılmaz sahnede hemşirelikten öte deli bir iğneydi o; Kyle ise en karanlık arzularını serbest bırakan sapkın hasta… Amlarının dibine kadar sokuşan bu geceyi unutmaları mümkün değildi!