Madrid’in kasvetli sokaklarından Marina Angel ve Deedee Lynn, gerçek sikiş partisine adım atıyorlardı. Marina’nın yumuşak ama sert bacakları, Deedee’nin kıvrımlı bedenine doğru çekiliyordu. Gecenin karanlığında göz göze geldiklerinde, aralarındaki hava elektrikleniyordu; bu gece sadece yaramazlık değil, acımasız bir kökleme vakası olacaktı.
Marina’nın dudakları hafifçe açıldığında, Deedee’nin dilini emen o lanet amcığını yalayıp sıktığını hissedebiliyordun. Yarağını ağzına aldıktan sonra, her hareketinde daha da derine dalıyor, sertliğiyle kadının ciğerlerini inletiyordu. Ananın gibi aç amcığını doyurmaya ant içmiş gibiydi Deedee. Marina, elleriyle folloşunun saçlarını kavrayıp hızını artırınca ortam iyice kızıştı. Her sakso sesi havada yankılanırken, artık bastırmak mümkün değildi.
Deedee’nin kaba dayaması başladı; Marina’nın amcığı önce yavaşça alındı, sonra dayanılmaz bir şekilde pörsütülüp içine çekildi. Kadının ahları arasında ortalığı inletirken, Marina’nın karnından aşağı inen titrek kalbi duyuluyordu adeta. Yarağını tam manasıyla içine alan Deedee, durmuyor, daha da sertleşiyor; her itişte Marina altüst oluyordu. Kimi zaman heyecanla “Daha şu an!” diye bağırıyor, kimi zaman da hıçkırıklar içinde bedeninin teslim olmasını seyrediyordu.
Marina ise karşı koymaya çalışsa da sonunda boyun eğdi: Amcığı öyle derin ve kontrolsüzce sömürüldü ki ayağa kalkması bile mümkün olmadı. Yarağı damar damar hisseden kadın nefesini kontrol edemediği anda zirveye gitti; çığlıkların arasında bedenin tamamı sarsıldı ve kan ter içinde kaldı. Siktir edip duramayan iki fahişe gibi üst üste bindiler; amcıklar göbeğin dibine kadar girip çıkar oldu. Sonunda patlama yaşandı—sertlik yükseldiğinde Deedee’nin köklediği yarağı bütün benliğini sardı ve Marina tamamen boşaldı.
Koma halinde yere yığılmışlardı; yakıcı tutkuları yerini biriken yorgunluğa bırakmıştı ama ikisi de hâlâ birbirinin kokusunu taşıyordu—bir gece anısı gibi kanlarına işleyen kirli bir sır…
