Gençlik ateşiyle yanıp tutuşan Yammy, kıpkırmızı dudaklarıyla sertleşmiş yarakla ilk buluşmasını gerçekleştirmek üzere diz çökmüştü. Hızlı nefesleri arasında amcığını kavrayıp, diliyle ha bire gezdirirken gözlerindeki o çılgın açlık bambaşkaydı. Sanki yutmak istiyordu tüm o sertliği, damarlarında pompalanan her bir damlayı içeri çekmek için çıldırıyordu. Kendi kendini kaybetmiş gibi, ağız içi ıslaklığı artarken yankılanan hırıltılar arasına sürekli “Daha derin!” diye fısıldıyordu. Yarağını iyice sulandırıyor, başını yalamakla yetinmeyip dişlerini bile hafifçe geçirmeye başlamıştı.
Amcığı kalın kalın tükürüğüyle kapladıktan sonra dudaklarını kenarlarından açıp, sarkık deriyi içine çekti; tam boyu boğazına yaklaştırarak içine aldı. Her inip çıkışta genzini yakarcasına bağırıyor, içgüdüsel olarak başıyla ritmi ayarlıyordu. Taş kesen yarağın ucunu dilinin ucuyla çevirdi; oradaki hassas halkayı acımasızca ovalayıp mastürbasyonunu şiddetlendirdiği anlarda Yammy’nin omuzları titriyordu, kontrolünü iyice kaybetmeye başlamıştı. Ağzında yarak sıkıştıkça soluğunu boğuyor, gırtlağına yaptığı baskıyla sivrilen hislerle deliriyordu.
Külotunun ıslaklığı ellerine bulaşmışken yumruğunu sıkarak hızlıca başının hareketini hızlandırdı; tam anlamıyla kökleme hızında o sürtünmeyle adamı deliye çevirmişti. Dudakları arasındaki amcık sağa sola oynarken azgınca dişlerini bastırıyor, hava almaya çalışmayı bırakmıştı artık. Tek istediği vardı: Yaraktaki her damlayı yalamak ve içine çekmek… O deli dolu sikişte Yammy’nin sesi odada yankılanıyor, boğazından gelen tiz inleme ve hırıltılar adamın bel kirişlerini titretiyordu. Sonunda dayanamadı adam da; sancılı bir iniltiyle yaraktan sıcak boşalım damlaları fışkırdı ve Yammy bunları tek hamlede yutup yutamaz gülerek gözlerini sımsıkı kapattı.
O an ikisi de aynı anda teslim olmuştu tutkulardan doğan o kaba hazza… Ağzında kalan lezzetle birlikte aralarında hiçbir şeyin önemi kalmamıştı artık; sadece haz ve sapıklığın dibine vurmuşlardı.