Üstünde siyah file çoraplarla, vücuda yapışan derin dekolteli kıyafetiyle Elis Diamond, koltuğun üzerinde iki biseksüel dostuyla beraberdi. Kirli bakışları, kahkaha atarken bile içten bir sabırsızlıkla dolu; bedeninde tutku hemen dışa vuruyordu. İki adam onun etrafında dönüyor, elleri hızla patırtılıca dolaşıyor, parmaklar filelerin arasından geçerek tenine zarar verircesine bastırıyordu. Kadının dudakları ıslandı, nefesi sıklaştı ama daha yeni başlamıştı o oyuna.
İlk adamın kaba ve sert köklemesiyle başladı sikişin ritmi. Koltuğa yaslanmışken eliyle kalçasını sıkarak onu iyice kendine çekti; avuçlarının arasında ezilen kalçalar hep ileri geri hareket edince, Elis’in yanakları kızardı ama aldırmıyordu. İkinci adam ise onun saçlarını kavrayıp başını geriye attırdı, ağzına koyduğu sıcak dilini amcığının üzerine sertçe bastıracak şekilde gezdiriyordu. Kadın inliyordu artık sesli; amcığına dönen o sıcak nefesler bedenini delirtiyordu.
Eller yavaş yavaş aşağıya indiğinde o kocaman yarakların sıcaklığı hissedildi cildinde. Birinin sert kökü deli gibi girerken, diğerinin parmakları onun en hassas yerlerini kaşırken kadın tamamen teslim olmuştu. “Sik beni,” diyordu sesini boğazında tutamadan. Orada üçü de birbirlerine kabaca dayanmaya başlamışlardı; köpüren arzu içinde birbirlerinin bedenlerini parçalıyordular adeta. Sarhoş eden kokular, ter kokusu ve acayip sert hareketler arasında herkes sınırlarını zorluyor; kimse durmak istemiyordu.
Sonunda tempoyu arttırdılar iyice. Elis’in bacakları bel hizasında açılmışken iki adam aynı anda diken dikene girmişti onun fekat delici deli deli amcığına. Bir yandan da parmaklar ince ince giriş çıkış yapıyor, başka yerlerine dokunuyor; kadın her yükselişte bağırıyordu neredeyse boğulacak kadar hiddetle. O an geldiğinde tüm vücut titredi; biri kökünü son defa yüklendiğinde diğeri eliyle kokladı onun kuytu noktalarını azgınca karıştırarak orgazmı cevize çevirdi.
Elis Diamond’ın suratında tatlı bir acı vardı: Hem eziyorlar hem şımartıyorlardı onu amcığını tütürürcesine sikerek… Sonunda hepsi toptan boşaldılar; koltukta çökmüş ama canlıydı hâlâ ve yüzündeki o kanlı gülümseme her şeyi anlatıyordu: Bu üçlüden hiçbirisi ne yorgun ne pişmandı, aksine yeniden başlayacak gibi bakıyorlardı birbirlerine…
