Öncelikle, bu sahnede iki bedenin kıvrandığı karmaşık arzuların içine çekiliyoruz. Kadının gözlerinde yanan o içgüdüsel ihtiyaç, adamın eliyle başlayan sert dokunuşlarla alevleniyor. Parmaklar hızla süzülürken kadının amcığı ıslanıyor, nefesi kesiliyor; her hareketiyle daha da çözümsüz bir açlık ortaya çıkıyor. Adam, kadının güzel amını yalayıp dilini orada gezdirirken yarak titriyor, damarlar belirginleşiyor. Dudakları arasına aldığı sümüklü yarak kabarıyor, sümüğü kayganlaştırıyor. Ağzındaki o hırçınlık ve hırsla kadının amcığını cehenneme çeviriyordu.
Sahne el değiştirdikçe adam işi büyütüyor, parmaklarını derinleştirip kadının amcığını zorlayarak onun dibine iniyor. Yumuşacık amcık genişliyor ama ona rağmen direnç gösteremiyor. Yarağını çıkarıyor aceleyle, yüzünü kadının amcığına bastırıp sert sert dayamaya başlıyor. Her itişte kadın sarsılıyor, ağzından çıkan ahlar odanın duvarlarında yankılanıyordu. Her kilitlenme anında yarak dikleşip sıyrılıyor, adam kadının amcığını deli gibi sikiyor.
Kadın dizlerinin üstünde titreye titreye bağırırken adam onu aşağı yukarı defalarca köküyle dövüyor, sertlik öfkeyle birleşmişti adeta. Amcık çatlıyor ama dayanıyor; her boş alışında kadın bacaklarını açıyor daha fazla soksun diye yalvarırcasına bakıyordu. Sonra adam tüm gücüyle içine boşalıyor; hem yarak içinde kayboluyor hem de kadın yüksek perdeden inliyor, nefesi arızalı birkaç kere kesiliyor. O an tüm düşkünlük en çıplak haliyle ortaya çıkıyordu: Kadın yerinden zıplarken adam tekrar tekrar hırlayarak içine dalıyordu. Bu kirli pasiflikten çıkış yoktu artık; o karanlık tutkuda boğuluyorlardı…