MistressLuciana, sert ve acımasız bakışlarıyla adamı yere çöktürdü, boynunu sıkarak kontrolü tamamen eline aldı. Almanca emirler yağdırıyor, acımasızca dizlerini kırdırıp amcığını açmaya zorluyordu. Adamın yüzü korku ve arzu arasında gidip gelirken, Luciana’nın elleri soğuk ve keskin zincirler gibi bedenini sardı. Ona itaat etmekten başka çaresi yoktu; her nefes alışında amcığının derinliklerine doğru sokulan kalın dildo, onu yerle bir ediyordu.
Bu sadece basit bir sikiş değildi; işkence gibiydi… Dildo itinayla amcığını yırtarcasına içeri gömülüyordu. Her itişinde adamın boğazına kadar gelen iniltilerle beraber Luciana daha da azgınlaşıyordu; kökünü o amcığın dibine dayayıp çekiştiriyor, ona hakimiyetini bedeninin her zerresinde hissettiriyordu. İtaat zinciri bu gece çok kanlı kuruluyordu; adam çırpınıyor ama hiçbir şekilde durma şansı yoktu. Kadının sert parmakları, acı dolu hırıltılar arasında vücudunu oyalarcasına dolaşıyor, esir alınmış ruhunu parçalıyordu.
Luciana’nın dudaklarından çıkan acımasız komutlarla adam iyice açılıyor, anüsündeki deliğe bırakılan dildo adeta onun içine kazınıyordu. Gözleri sulanmıştı ama ondan sakso falan beklemiyordu kimse; o sadece emildiği şu anın en pis halini yaşıyordu. Derin kökleme devam ediyor, dildo sürüklenirken adamın içinde patlamaya hazır bir bomba gibi kıvranıyordu. Bu sapkın ilişki, onun iradesini paramparça ederken aynı zamanda baştan çıkarıcı bir mahkumiyet sunuyordu.
Sonunda adamın tüm gücü azgınca kovulduğu o deliğin dibinde bittiğinde, Luciana’nın tok sesi yankılanıyordu odada: “Bitmedi.” Dildo yine hızlandı, daha da derine indi; inleyişler artık neredeyse çığlık gibiydi. O an geldiğinde ise adam bütün kaybettiği onuruyla birlikte boşaldı – hem zihnen hem de bedenen mahvolmuş haldeydiler. Bu karanlık fantezi böylece doruğa çıktı; teslimiyetin en karanlığıyla buluşan sapıkça zevk ve acı birbirine karıştıktan sonra sessizlik hüküm sürdü etrafta…