Bu folloş, incecik bedeniyle masaya yaslanmış, üstü çıplak, sıska sırtı terle kaplıydı. Elindeki saksoyu sertçe kavrayıp ağzına götürdü, dudaklarını yırtarcasına açtı ve içine aldı. Genç kızın boğazından gelen hırıltılı sesler, boğulma noktasına kadar varan derin bir inletmeyle birleşiyordu. Yarağını eline alan adam ise sinirli sinirli hızlı hızlı ilerliyordu; her hareketinde kıvrak amcığını avuçlarının arasında sıkıştırıyor, sümüğünü suratında gezdiriyordu.
Kız azıcık kıpırdanmaya çalışsa da adamın sert dayamasıyla tekrar eğildi. Sanki arkasındaki sikişi bekleyen bir hayvan gibiydi; amcığı kırmızı kırmızı olup şişmişti, o yalancı masum yüzünün ardında vahşi arzular gizliyordu. Adam onu masaya yatırıp çırılçıplak soyarak amcık dibine kadar soktu, anüsünde hissettiği o daralmanın getirdiği zevkin etkisiyle gözü dönmüşçesine kökledi. Kızın amcığından gelen ıslaklıklar ve nefes nefese kalan solukları ortamı iyice kızıştırıyordu.
Yarağı derinlere daldıkça genç kızı inleten sesleri kesilmedi; “Amına dayadım lan,” diye homurdanırken hızını arttırdı. Kızın ufak bedeninde titreyen kaslarla beraber sert hareketler bunu kanıtlıyordu. Her seferinde daha da derine indiriyor, anüsünde hissedilen sınırları zorluyordu. Acıyla karışık hazzın içinde erirken kendi yaraklarının ucunu dudaklarına sürüp emiyordu; ağız dolusu salya akıtıyor, sert çekişlerle amatör saksonun tadını çıkarıyordu.
Sonunda dayanılmaz doruğa ulaşıp tüm gücüyle bastırdı; kızın bele bassa bile kaçamayan iniltileri arasında boşalmayı patlattı. Sümüklere bulanmış yarağıyla piç gibi küfretti; “Hadi daha çıkmadı mı o am?” diyerek vajinasını değilse bile anüsünü sonuna dek kullanmanın verdiği sapıklıkla bağırıyordu. Kız yerde yorgun yığılsa da gözleri hala ateş saçıyor ve bu kirli anın unutulmaz olduğunu biliyordu.