Odanın loş ışıkları altında, Asyalı anne ağır ağır yürüyordu, iri göğüsleri her adımda fırlayacakmış gibi sallanıyordu. Elleriyle sırtına yaptığı enerjik masaj, tam anlamıyla provoke edici bir hava yaratıyordu. Parmak uçları tenin üzerinde gezindikçe kasları gevşiyor, bedenin en derin arzuları uyanıyordu. O kadının yüzündeki o sinsi gülümseme, içindeki şehveti dışa vuruyordu; sanki her dokunuşta amcığını şehvete doyuruyor, saksoya hazır kıyafetlerini çıkarıyordu.
Masaj devam ederken, yumuşak elleri belden aşağı kayıyor; parmaklar ısırarak, tırnaklarla nazikçe kaşıyarak adeta vücudun en mahrem köşelerine el atıyordu. Kalçasını kavradığında artık geri dönüş yoktu; sırtüstü yatırdığı adamın yaragını çıkarıp dudaklarını üstüne geçiriyordu. Dilini hızla yumruğun ucunda gezdiriyor, bas bas bağıran sertleşmiş o şişeyi dolu dolu içine çekiyordu. Her folloş hareketinde adamın nefesi kesiliyor, gözleri kararıyordu.
Göğüsleri arasında sıkıştırdığı o kalın yaranın etrafında öyle bir oyun oynuyordu ki; emip gagalamaktan asla vazgeçmiyordu. Sonra masaj yerini daha sert dayamaya bırakıyor; iki eliyle adamın kalçasını kavrayıp altına alıyor, inceden inceden işlemesine izin veriyordu. Kalçalarıyla ritmi ayarlarken arkasından gelen her köklemede alevler yükseliyordu odada. Kadının tırnakları omuzlarında iz bırakıyor, nefesi ensesinde hışırtılar oluşturuyordu.
Sonunda dayanılmaz bir noktaya gelirken o büyük göğüsler adamın göğsüne yapışmış, dudaklar son kekremsi ile dizlerini titretiyordu. İnlemeler birbirine karışırken ağızdan çıkan acı tatlı küfürler ortamı iyice kızıştırıyordu. Yüksek volümlü bir sikmenin ardından adam sersemlemiş vaziyette yere yığılıyordu; kadın ise üzerindeki teri silerken kahkahalarla yeni av peşindeydi bile. Böyle çılgınca ve bıkmadan sokulan bu enerji masajı başka yerde çekilmezdi!
