Odanın havası boğuk ve elektrikli, o sıcak hemşire köşede belirmiş. Üzerindeki beyaz üniforma vücudunu sımsıkı sarmış, her hareketiyle amcığını belli eden o yarak gibi parlıyordu. Gözleriyle seni süzüyordu, arzusunu saklamadan, kimi zaman alaycı kimi zaman da aç gözlü bir bakışla. Doktorun reçetesi değil ama onun yazdığı ilaç; sert dayama, acımasız kökleme istiyordu bu folloş.
Yavaşça yaklaşıp ellerini omzuna koyduğunda kalbin çarpıyordu; nefeslerin kısa kesiliyor, bedenin onu bekliyordu. Üniformasının düğmelerini aceleyle açarken duyuyordun tırnaklarının deriyle buluşma sesini. Göğüsleri ortaya çıkarken burnuna dolan ter kokusu baştan çıkarıcıydı, ağız tadını kabartacak kadar keskin. O ince kıvrımlar arasında diliyle dolaşıyor, sertleşmiş memelerini yalayıp emiyordu hemşire. Dilinin kıvrımları git gide aşağıya iniyor, göbüğünden beline doğru iz bırakıyordu.
İlk dokunuşu amcığını avuçlayınca tüm sinir uçların kıvranmaya başladı; sıkı elleriyle çekiştiriyor, dilini ucuna değdirip ısırıyordu. Öfkeyle ve tutkusuyla hazırlandı ve o dar etlerin arasına başını soktuğu anda yutkunman güçleşti. Çene kemiğine kadar indiğinde bile durmuyor, sanki emmesini öğretiyordu sana acımadan. Yalnızca oral bir oyun değildi bu; ardından hızla yatağa yatırdı seni, üniformasını attıktan sonra çıplak teninin her zerresine yapıştı.
Kalçalarından tutup kaldırdığında içindeki sıcağı hissediyorsun; tam karşısında duruyor ve amcığına bakıyorsun nasıl sabırsızlanıyor kan kusmak için. Ellerini belinden kaydırıp amcığını sıkıca kavradığında derin bir “Kökle” buyruğu veriyor hemşire. Sen de boş durmuyor, yavaşça ama sağlam adımlarla içine giriyorsun; amcığını tamamen doldururken kadın inilti dolu nefeslerini boğmadan dinliyorsun.
Her hareketinde odada yankılanan küt küt vuruşlar var artık; sert dayamalarla birlikte bedeni titriyor, gözlerini kapatıp kendini ona bırakıyor. İçinde bükülüyor, sırtını kemer gibi esnetirken dudaklarından çıkan acılı fısıltılar ateşi artırıyor. Hemşireyi tanımadığın kadar vahşi hale getiriyorsun şimdi seninle sırılsıklam olmuş halde.
Sonunda ikiniz de zirveye yaklaşıyorsunuz; amcığın ağzının içinde kasılıyor ritmik şekilde ve o ipeksi cildi kurumaya yüz tutmuşken erkeğin bağırtısı yükseliyor üstüne doğru püskürürken. Hemşirenin sıcak sesi kulaklarında yankılanıyor: “Bir daha böyle içten kökle.” Kalbin tatlıca delirirken bedenin çökmüş ama ruhun özgürleşmiş durumda…