Önce göz göze geldiler, ağızlarından dökülen sert laflar havada uçuşurken bedenler de birbirine yaklaştı. Kadının bakışları aklını başından alacak cinsten, serseri bir ateşle yanıyordu. Adam onun saçlarından kavrayıp sertçe çektiğinde, o bükülüp acı ve zevk arasında kıvranmaya başladı. Yumuşak olan her yerinden titremesi duyuluyordu; sırlarındaki varlığı açığa çıkarmak için can atıyordu.
Eller hızlandı; tenle ten birbirine sürtünürken sıcaklık alev gibi yayıldı odanın içine. Kadının amcığı adeta yalancıydı ellerinin altında eriyordu, dilin gezintisiyle cicimlikleri parmakların arasına alınıp ısırılırken dudaklar da yalandan olmazla tatlanıyordu. Bu işin ucunda sadece basit bir sakso falan değil, tamamen bambaşka bir kökleme arzusu vardı. Adamın yarak başı kadının ıslaklığında kayıp gidiyor, her seferinde daha derine girmek için hamle yapıyordu.
Öyle bir dayama geldi ki kadın sesini tutamadı, bağırdı adeta gazabıyla birlikte coştu bedenleri. Yarağını amcığını her deliğine sokarken adamın boşalma anı yaklaşırken yüzünde çıplak bir haz ifadesi belirdi. Kadın da artık kendini bırakmıştı; karnından gelen hırıltılar ve ıkınmalar karışınca ortam iyice kilitlendi. Sonunda patlama tam da olması gerektiği gibi oldu; içten gelen çığlıklarla birlikte adam kökünü kadının en derinine sıkıştırdı, boşaldığında sıcak sıvısı amcığın içinde yayıldı.
Ter ve tutku harman olmuş halde yorgun düşen çift, nefes nefese kalmıştı. O anın şiddetiyle dünya dönmeye devam ediyormuş gibiydi ama sadece ikisi oradaydı; aralarında kopmaz bir bağ oluşmuştu artık…
