Güneşin altında parlayan bronz teniyle Coffee Brown, dar bikinisi içinde havuz kenarında dikiliyordu. Derrick Pierce’ın karizmatik bakışları hemen onu yakaladı; aralarındaki hava aniden kıvılcımlarla doldu. Kahverengi saçları sırtına dökülen bu ateşli gostosa, göz göze geldikleri anda çıldıracakmış gibi titriyordu. Derrick’in sert ve acımasız dokunuşları hemen vücuduna yayıldı, elleri ince beli kavrayıp onu kendine çekti. Her iki beden de sıcaklığın etkisiyle iyice ısınmıştı.
Kahkahalar ve nefes nefese soluk alış verişleri arasında Coffee’nin dilinde ilk kez sert yumuşaklığı hissettiği o an geldi. Derek, dudaklarını kahverengi amcığa bastırdı, diliyle o minicik deliği acımasızca yalayıp parmaklarıyla sıktı. Tatlı ama sert olmayı bırakmamıştı; kadın bacaklarını açtıkça, Derrick’in adam akıllı bele yapışan eli onun hareketlerine hükmediyordu. Havuzun soğuğunu unutturan sıcaklık tamamen bedenlerine hâkim olmuştu.
Derrick bir anda aşağı indi; ellerini geniş kalçalarının arasına geçirip kıvrak kaburgalarını yokladıktan sonra, dilini amcığında gezdirmeye başladı. Coffee’nin omuzlarından tutup kaldırırken, ensesinden tutup hafifçe itekleyerek kafasını aşağı çekti; sakso işini kızgın bir şevkle başlattı. Sanki orada durmayacakmış gibi derinleştirdi işi; kahverengi saksonun içinde fark edilir biçimde büyüyen yarak gıcırdadı.
Sonra aniden yer değiştirdiler; Coffee sırt üstü uzandı havuz kenarına, bacaklarını iki yana açtı ve Derrick yavaş yavaş içine penetre etmeye başladı. Sertliğini hemen gösterdi; her kökleme vuruşunda kahverengi amcık milim milim genişledi, kaslar gevşedi. Kadının inlemeleri yükseldikçe daha da vahşileşti hareketler: hızlı dayama, derin sokma, dudaklarının kenarından çıkan istek dolu “Ah!” sesleri havuzu doldurdu.
Nefesi kesilen kadın bütün isyanıyla artık kendini tamamen teslim etmişti Derrick’in kocaman yarığına. Onun içinde kendini kaybetmişçesine çılgınca hareket ediyor, amını her köklediğinde kalbi delicesine atıyordu. Son darbeyi indirirken ikisi birden çatlayarak yüksek bir orgazm patlaması yaşadılar; suyun üstünde yankılanan iniltilerle birlikte kahverengi beden adeta eridi.
Derrick tam anlamıyla işini bitirmişken arkasına yaslandı, terler içinde kalan Coffee ise gözlerini yumup hazdan sarsılıyordu. O an sadece onlar vardı: tutkuyla paklanan bedenler ve durdurulamaz sikişin ateşi…
