Cassie Bender kalın damarlı siyah siki boğazına gömüyor

0 views
|

Cassie Bender odanın karanlığında ağır nefesler alırken, elindeki devasa, damar damar kabaran siyah BBC’nin ucuyla yüzleşti. İlk başta sadece dudaklarını ısırıyor, sertliği ve kalınlığı karşısında direnmeye çalışıyordu ama zihni yavaş yavaş çökmeye başladı. Amcığını derinlemesine dolduracak o kocaman kara yılandan kaçacak hiçbir yer yoktu. Ağzını zorla açıp yarak ucunu içine çektiğinde, boğazında keskin bir yanma hissetti, gagası hemen harekete geçti ama kendini bırakmıyordu. O iri ve sert dick her hareketinde boğazını yakıyor, teninde titreyen parmaklarıyla onu iyice içine çekmeye zorluyordu.

Yarağının kalınlığı dudaklarını çatlatıyor, dilinin üzerine bastırıyor; sanki boğulacakmış gibi hissetse de bir türlü kurtulamıyordu. Adam arkasından saplayıcı sertlikle dayamaya devam ediyor, Cassie’nin amcığını hırpalarken sesleri arasına inlemeler karışıyordu. Yarağın her itişinde daha da derine sokuluyor, küçük amcığını genişleten bu dev cismi vücudu kabul etmeye başlamıştı bile. Dudakları salyalarla dolmuş, gagasının içinde yarak her yana yayılarak Cassie’nin içini yakmaya başladı.

Kadının gözleri yaşarırken adam göbeğiyle sıkıca bastırıyor; o iri ve uzun kara yılan ardına kadar indiğinde içi yanıyor, büzülüyordu ama istemsizce daha fazla içine çekiyordu yarak ucunu. Boğazındaki kaslar ritmik kasılırken adam hiç acımadan orada bırakmadı; Cassie’nin boyun bölgesini elleriyle kavrayıp sertçe salladı. Bu işkenceye benzer kökleme onu delirtti; boğazından akan tükürükler yatağa damlarken kızın sesi boğuklaştı ama boyun eğdi.

Sonunda adam beyaz sıvısını patlattığında Cassie artık tamamen teslim olmuştu; ağzı dolu spermle birlikte nefes almakta zorlanıp öksürürken bile o kara yılan içerideki son damlasına kadar amcığını doldurmaktan vazgeçmedi. O anki çılgınlıkta ağzına gelen her damla tatlı zehir gibi akıyor ve onu derinden inletiyordu. İşte tam o an olgun bir folloş olarak en karanlık zevkini yaşamaya başlamıştı; hacimli BBC’nin iğneli damarlarının altında çökmüş, çaresizce köklendiği anların tadını çıkarıyordu.