Madrid’in dar sokaklarında gece ilerlerken, Chloe Addison’ın bembeyaz teni arka koltukta ışıklardan süzülüyordu. Gözlerinde yakaladığı o istekle, dilini hafifçe dudaklarının arasına sıkıştırdı ve bakışıyla adamın aklını başından aldı. Kırmızı rujunun kenarlarından sarkan o nemli ıslaklık, amcığını kaşıyan bir tahrik gibiydi. Arabanın küçük kabininde nefesler ağırlaşıyor, her an patlamaya hazır bir volkan gibi geriliyordu hava.
Adamın elinin titremezce eteğine doğru yolunu buluşu, yavaş yavaş öfkeli bir şekil alıyordu; tırnakları eteği yırtarken yer yer göğüslerinin yumuşak dokusuna sürtünüyordu. Amcığı çıplak bırakılıp dilin sertçe dalış yapmasıyla birlikte Chloe’nin ahenkli nefesi artıyor, ses telleri hemen keskinleşiyordu. “Daha hızlı… rahat bırak beni…” diyordu yıldırım hızıyla. O esnada adamın yarak kılı sertleşmişti; arka koltuğun daracık boşluğunda sıkışan bedenler birbiriyle yarışıyordu.
Chloe amcığını ısırırken adamın elini avucunun içine alıp ona kendi ritmini yaptırıyordu. Her inip kalkışında derin bir inilti yükseliyor, kıçından yayılan ateş belli ediyordu: Bu işi sonuna kadar götüreceklerdi. Adam pes etmedi; ürkütücü bir hızla yarak köklemeye başladı. Üst üste gelen tokat sesleri arasında Chloe’nin ezgisi koro halinde yükseldi: amcığı şiddetle emiliyor, almak istediği her kopuk nefeste daha da yıkıcı hâl alıyordu.
Sıcaklık doruğa çıktığında adam onu sertçe kavrayıp arka koltukta sırt üstü yatırdı. Dizlerini açan Chloe’sinin içine dalmak için yalçın bir kararlılık taşıyordu bu kez; yarak pekişirken amcığın içinde gezintiye çıktı, deli gibi göğüslerine sarıldı. Kadın “Aman Allah’ım!” diye haykırdı, gözleri kapanmıştı artık; amk kokusu içindeydi tüm bedeninin.
Her itişte amcığını daha derinden hissediyor, kafası arka koltuktaki kumaşa gömülü halde eriyordu. Göğüsleri sallanıyor, ağzından kesik kesik iniltiden ince cümleler dökülüyordu: “Kahretsin! Bitirme beni şimdi!” diye yalvarıyordu ama adam azgınca devam ediyordu. Son hamlede dudakları dudaklarına katlanmıştı tam anlamıyla; bütün bedenleri titreşiyor, saatlerin hasretini çıkarırcasına coşuyorlardı.
Ve sonunda o patlama… Yarağı tokluğa ulaştığında kadının amcığından çıkan ıslaklıkla birlikte adam kendini bıraktı. Sikişten kalan sıcak ter bedenlerde akarken ikisi de aynı anda yüksek sesle haykırdılar; Madrid gecesinin karanlığına kadar yankılanan o son nefeslerle birlikte zevklerini paylaşmışlardı – kirli, suskun olmayan ve delicesine gerçek…
