Daisy, evin içinde usulca yürürken gözleri Conor’un heybetli yarak izlerine takıldı. O an içindeki saklı fanteziler kabarıp patlama noktasına geldi; üvey kardeşine karşı duyduğu yasak arzu kafasını yiyordu. Conor odasında otururken, masanın üzerinde duran devasa amcığa kaçamak bakışlar attığını fark etti ve gülümseyerek ona doğru yürüdü. Daisy’nin yüzündeki utanma kırıntıları, içinde yanan tutkunun kıvılcımlarını söndüremiyordu.
Conor’un elini tutup kendine çekişiyle başlayan baskınlık, Daisy’nin dirençlerini yavaş yavaş eritti. Üvey kardeşinin sert dayamasıyla bedenindeki bütün direnç duvarları çatırdadı. Kalçasını sımsıkı tutan devasa yarak, onun içine dalarken çıkardığı iniltiler odada yankılanıyordu. Dillere destan sakso seansları başladı; Daisy’nin ıslak amcığını emdiğinde çıkan hırıltılı nefesler bile erotizmin doruklarını temsil ediyordu.
Bu yasak arzunun ortasında birbirlerine sahip çıkmaları şiddetlileşti. Conor’un sert kökleme ritmiyle birlikte Daisy’nin çırpınışları arttı, kıvrandıkça daha da derinlere dayandı amıyla onu sarsmaya devam etti. Yüzüne vuran ter damlaları arasında haykırışlar yükseliyor, sert itmelerle bedenlerinde yangınlar baş gösteriyordu. Onların arasındaki sınırlar silinmiş, sadece vahşi bir boşalma arzusuyla dolu iki bedendi geriye kalan…
Sonunda dayanılmaz noktaya vardığında Daisy’nin boğazından çıkan kesik kesik inlemeler bitti; o devasa yarak onun içine son kez boşalırken, ikisi de deli gibi titredi. Amcığındaki sıcak sıvının hararetiyle rahatlayıp yenilenen bir ihtirasla sarıldılar birbirlerine; artık aralarındaki o tabu zinciri kopmuştu ve bu kaotik tutkuyla yeni bir bağlılığın ilk adımları atılıyordu.