Ders bahanesiyle buluşup kitapların arasında gizlice sikişiyorlar

0 views
|

Öğrenme bahanesiyle bir araya gelen iki beden, odanın sıkışık havasında kıvranmaya başladı. Masanın üzerindeki kitaplar boşuna oradaydı çünkü asıl ders, yan yana oturmuşken birbirlerinin derinliklerine yapılan sert ve tutkulu keşifti. Kızın dudakları önce kelimelerle meşgul olsa da, gözlerini yerden kaldırıp adamın yavaşça kumaşını indirirken içindeki arzuyu dışa vurdu. Parmakları sertçe kaydı bel hizasına, kilitlenmiş bakışlarla amcığını eline alırken bir anda ortamın sıcaklığı tavan yaptı.

Adam eliyle saçlarını çekip kadının boynunu kavradı; başı eğik, nefesleri ağırdı artık. Genç kızdaki o masumiyet kırılırken ağzına aldığı büyük karı kokusunun etkisiyle yalağa girdi. Yumuşacık dudakları yarak ucunda gezindikçe kahkahalar arasında inlemeleri yükseldi. O an işaretlenmekten korkmayan bu folloş, rövanşı elinden bırakmadı; keskin tırnaklarını adamın kalçasına geçirdiği gibi tam da amcığını derinlere doğru aldı. Sikişin ilk darbesiyle birlikte oda daha da küçüldü, nefesler boğazdan hırıltıyla çıkar oldu.

Karısı kendini bırakıp sırt üstü düştüğünde adam diz çöküp köklemesini hızlandırdı; her itişinde kadının amcığı derin acılarla beraber ısındı ve genişledi. Kocaman yarak sanki içine akıyormuş gibi doluyor, kıvrılan vücudu kasılıp gevşiyordu. Kadın ellerini sertçe yatağa gömdükçe çıkardığı sesler caddeyi inletir cinstendi; “Daha hızlı köklesene…” diye fısıldadı nefesi kesilerek ama adam ateşini söndürmedi. Göğüslerinden akan ter damlaları yışıra yayılırken tüm bedenleri uyumsuz bir zevk savaşı veriyordu.

Son hamlede adam kendi sınırlarını zorlayıp tüm gücünü verdiğinde kızın amcığında güçlü bir patlama yaşandı; beden her zamankinden fazla titrerken kapanan gözlere sardı şehvetin kör edici ateşi. Amından fışkıran sıcak sıvılar yatağı ıslatacak kadar yoğun ve hızlıydı; kadın acıyla karışık haz içinde bağırırken adam son kez derin bir oh çekti ve elleri hâlâ kıyıda köşede kalan tüylerini okşarcasına yavaşça gezindi. Çünkü bu şehvetli dersin sonunda sadece bedenler değil ruhlar da çarpılmıştı – kirli arzularla yoğrulmuş, durulmayan bir fırtına gibiydi her şey…