Otoparkın ıssız köşesinde, büyük yarakımı ortaya sermenin verdiği cesaretle durdum. Yanımdan geçen folloş kızın gözleri o an mıhlanmıştı üstümde; yüzündeki şaşkınlık, mahremiyetin sınırlarında dolaşan bir heyecan kadar keskin ve doğal. Kocaman amcığımı şalvarın içinden çıkarıp parmaklarımın ucuyla oynatırken, her hareketimle onun bakışlarını üstümden esirgemediğini hissettim. Gözüne sokarcasına gösterdiğim o kalın sümüklü yılan, havadaki gerilimi iyice tırmandırıyordu.
Kız ürkek ama meraklı, adeta içine gireceği o vahşi oyunun büyüsüne kapılmıştı. Benim her sert hareketimde yumruğunu sıkarak geri çekilmeyen gözleri, sonunda diz çöküp yarakımı eline almasından vazgeçmedi. Elleriyle sıkıca kavradığı kabaran damarlarım, sanki aramızdaki gizli anlaşmanın kanıtıydı. Elini boş bırakmadım; ısrarla giren parmağımla birlikte inlemeleri bastırmaya çalışırken, dışarıda rüzgarın uğultusu arasında boğuk nefes alış verişlerimiz yankılanıyordu.
Yaraktaki ısrarım arttıkça kız da ben de kendimizi daha fazla kaybettik. Parmaklarının arasından akan sıcak sümüklerimle beraber hızlandım, sertleştiğim gibi tüm gücümü ona verdim. Parmaklarıyla hızıma ayak uydurup bütün vücudu titrerken, ben de gelen doruğa doğru yavaşlamadan ilerliyordum. Seslerimizin çıplaklığı etrafımızda yankılanırken kaskatı kesilen yaragımı avuçlayıp son darbeyi indirdim: Ağzına bile akmasını göze alarak büyükçe bir sikim sıçrattım elimin içine.
Kız şok içinde kalan bakışlarını bana çevirdiğinde, onun bu beklenmedik dalgınlığı sanki en pis arzularımızın başlangıcını müjdeliyordu. O an inanılmazdı; toplu alanlarda yaşanan bu yasak oyunlandırmanın heyecanıyla inadına dayama ve sikme arzumu doyasıya yaşadım. Yarak elimde bittiğinde bedenimin bütün telleri çözülmüş gibiydi; yakaladığım bu yoğunluk hem korkutucu hem de bağımlılık yapıcıydı. Onun şaşkın gözleri hala üzerimdeydi; söylemeye cesaret edemedikleri onların istediği başka hikayelerin habercisiydi sadece…
