Oda loş, havası ağır ve yanan istekten kıvranan bedenler her an patlamaya hazır bir volkan gibiydi. Kızın gözleri ateş saçıyor, dudakları nemliydi; nefesleri hızlanmış, teni terle kaplıydı. Yarağını sertçe sokan adam, her vuruşunda daha derininden yayılan acı tatlı karışımı zevki kadının bağırışlarından okuyordu. Amcığını dişleyip ısırarak kendini bırakmıştı o folloş; içindeki fırtınayı saklayamıyor, her sikik darbesinde azgınlığı artıyordu.
Sağlam bir dayamayla göbeğine kadar kaçırdığı yarak, amcığın içine hırsla nüfuz ediyordu. Kadının amından çıkan ıslaklık, penisinin kayganlığını artırırken adam daha da sertleşiyor, her fırsatta köklemeye devam ediyordu. Kadın inliyordu; sert sikiklerin altında kalan amcığı şişmiş, yanakları kızarmıştı. Gecenin karanlığında onların ahenkli sesleri yankılanıyordu; “Daha hızlı… daha sert,” diyordu kadın ama adam onu boynuna sımsıkı sarıp kontrolü tamamen eline almıştı.
Sikişi yavaşlatmadan hızlandırarak devam eden adam, kadının canını yakarcasına içinde fırlatıyor, bazen kalçasını kaldırıp kendi ritmine göre hareket ettiriyordu. Amcık kaslarının sıkışmasıyla yarak sanki dışarı çıkacakmış gibi titriyor, bu oyunda iki taraf da tam gaz bağlıydı birbirine. Kadının karnından yükselen iniltiler tutkulu ve çaresizdi; “Beni delirtme,” diye yalvarsa da adam takmıyor, sadece daha derin dalıyordu.
Son hamlede tüm gücünü toplayıp aralıksız sıktığı yarakla kadının içini doldururken kadın birden öyle bir gidiyodu ki herkes yerinden sarsılırdı adeta. Acıyla yoğrulmuş haz birleşmişti içinde. Adamın dili dudakların arasında kaybolmuşken kürkçü dükkanı misali amcığa boşalttığı sıvılar kadının bacaklarını ıslatıyordu. Bitmeyen bir kökleme seansı sonucunda ikisi de nefes nefese yere serilmişti; terler içinde kalp atışları çılgınca çarpıyordu hâlâ…
