Odada loş ışıklar altında, vücutları terle kaplı, nefesler hızla birbirine karışıyordu. Vintage tarzdaki o folloş, utanmadan soyunurken gözleri tam bir meydan okuma doluydu; yumuşak göğüsleri, ince beli ve kabarık kalçalarıyla dikkat çekiyordu. Adamın elleri, vücudunun her kıvrımında geziniyor, özellikle iç çamaşırının ince tülünden sarkmış amcığını yokluyordu. Her dokunuşu kadını biraz daha çılgına çeviriyor, hafif kıvranmalar ve tiz inlemelerle karşılık veriyordu.
Kendi yaramazlığının farkında olan bu vintage güzeli, adamın sert köklesini önünde tutup usulca emmeye başladı. Dilinin keskin hareketleriyle yarak ucunu yalarken adamın yüzündeki acımasız haz okunuyordu. Kadının dudakları arasındaki ısırmalar ve derin emişler arasından yükselen hırıltılar giderek çıplak arzularını ele veriyordu. Yarağın sertleşmesiyle birlikte o da daha fazla dayanmaya çalışıyor, amcığıyla oynuyor ama aslında içinde yanan ateşi söndüremiyordu.
Sonra birdenbire adam onu kaldırıp dizlerinin üstüne çöktürdü. Kalçasını yukarı doğru itip amcığını feci şekilde amcığa dayadıktan sonra kaba kuvvetle girmeye başladı içine. Kadının bedenini sardı sert köklesi; iki büklüm olup inlemeleri arasında sesini kısmaya çalışsa da nafileydi. Her girip çıkışta amcığından sıvılar akıyor, teni kızarıyor, adam ise durmamak üzereydi. Hırçın bir saplantıyla defalarca stallona çevirdi onu; göğüslerini tuttuğu gibi kalçalarını da sıkıyordu.
Vücutları yapış yapış olmuştu; adam sert darbelerle amcığına köklediği sırada kadın artık tamamen teslim olmuştu. İnce sesiyle boğuk fısıltılar çıkarırken bacaklarını etrafına dolayarak yakaladı adamı kendine iyice yakınlaştırdı. Son patlamalarda bodur nefesi birbirine karıştı; adam kuyruğunu boşaltırken kadın tam anlamıyla zevkten deliye dönmüştü; beyninden aşağıya yayılan elektrikle bedeninin kontrolünü kaybetmek üzereydi…