Etik tanımayan tombul fahişeyle sınırsız sapıklık turu

0 views
|

Önce kalın, dolgun gövdeleriyle odanın ortasında duruyor, iri göğüsleri hafifçe sallanıyor. Gözlerini yoldan çıkarmış adam onu süzüyor; onun ne istediğini biliyor, amcıklı bedenini didikleyecek o kara canavarın nasıl çıldırttığını hissediyor. Kadının sıcak nefesi ensesine yapışırken, adamın eli terli kalçasını sımsıkı kavrıyor. Dudakları dudaklarına kilitlenmeden önce, dili kadının ağzında geziniyor, ısırıyor, emiyor—sanki ruhunu da yutacakmış gibi aç gözlü.

Dizlerinin üstünde yere kapanmasıyla işler kızışıyor. Kalça şişleri adama kendini teslim ediyor; amcığının etrafında parmaklarını gezdirirken inlemeleri yükseliyor. Derin nefes alıp vermeleri arasında kopan o yoğun gerilim, adamın yarığını kadının nemli amcığına bastırırken patlıyor. İlk giriş sert ve acılı ama zamanla ikisi de içinde yanıp tutuşan ateşi hissediyorlar. Kadın başını geriye atıp sertçe inlerken, adam her kökleyişinde bedenini hırıltılarla titretip daha derinlerden vuruyor.

Sikiş hızlandıkça ortamda sadece iki bedenin birbirine karıştığı çılgınca bir kaos var. Kadının kocaman kalçası karşıdan görünürken adam tabureye yaslanmış mermisini boşaltmaya hazırlanıyor. Her bir dayamada kadının içi dolup taşarken çığlık gibi inliyor; “Daha hızlı…!” diye yalvarıyor neredeyse. Adam ise ona boyun eğmeden, tam gaz vuruyor mekâna hükmeden arzusuyla.

Sonunda yutkunamayan seslerle gelen boşalmada hem adam hem kadın sarsılıyor; kasları gevşek düşüyor ama gözlerinde hala o vahşi tutku yanıyor. Kadın ağır nefesler alarak yerinden kalkıyor ve adamın üzerine eğilip usulca yanağından öpüyor; bu geceyi – acımasızlığıyla birlikte – unutamayacaklarını biliyorlar. Tam anlamıyla birbirlerine saplanmışlar; bedenleri ve ruhları en karmaşık hazza kilitlenmiş şekilde…