Odanın karanlığında, ter kokusu ve gerginlik birbirine karışıyordu. Gal Ritchie’nin dar amcığı, bu satıcı kadının pazarlığını kapatmadan önce son bir oyuna meyil verdiğini gösteriyordu. Kirli sözlerle dolu bir ağızdan dökülen tehditler, geceyi iyice hararetlendirmişti. Satıcının dudaklarından süzülen “Hadi, kökle” fısıltıları havayı deliyordu. Kadının teni terden parlarken, yarak sertçe amcığına dayandı; sert hareketlerle içeriye sarkıyordu.
Yarağını her itişinde kadının amcığı daha da sıkışıyor, çıtırtılar arasında nefesler hızlanıyordu. Sıkı amcığın içinde kaybolmuş gibi hisseden adam, her seferinde biraz daha fazla basıyor; deli gibi girmeye devam ediyordu. Kadın iniltisini çekiyor, boynunu geriye atıp göğüslerini hırpalayarak yanında köklemenin tadını çıkarıyordu. Bu sadece iş değil, acımasızca sahip olunan bir zaferdi. Her hareketinde amcığından kan çıkacakmış gibi sıkan kadın bedeniyle savaşıyor ama teslim olmuyordu.
Gelişen kökleme furyası içinde adamın yumuşak dili de devreye girdi; kadının salyalarını yalayarak amcığını daha da ıslatıyor, kapanmadan dayamaya devam ediyordu. Kadın arka bacaklarını açtığında yarağı derinlere itti; bu defa yavaş yavaş değil, ani ve güçlü darbelerle girip çıkıyordu. Kadın çığlıklar atıyor, gögsünü yumruklarla hırpalayarak acıyla karışık hazza batarken adam hiç bırakmıyordu. Yarağı o kadar şiddetle sallanıyor ki oda yankılanıyordu.
Son anlarda kadın dizlerinin üstüne çöküp, başını yere eğerek bütün yükü alıyormuş gibiydi ama tam tersi; adam azgınlığıyla son kez bastırdı amcığını içine doğru… “Kokmuşa kadar bastıracam seni” dediğinde sesindeki kin ve arzu patlıyordu. Kadının amcığı parçalanmaya yakın ama o hâlâ teslim olmuyor; fakat sonunda adam kendini dışarı atıp kahkaha atarak boşaldı üstüne… Ter ve zevk birbirine karışmıştı; dar amcıktan akan sıvılar yatağa damlıyordu. Bu gece kimse kazanmadı ama kimin kazandığı belliydi: en sert sokan!