Odanın loş ışıkları altında, balık ağı çoraplarıyla sırıtan bu folloş, kapıyı yarı aralayıp içeri süzüldü. Yarağını sıkan o ince filelerin içinde yürüyüşü bile başlı başına bir davetti; her adımında kalçalarının kıvrımı göz kırparken, içgüdüsel bir kışkırtmayla adamın içini yakıyordu. Çekim odasının havası aniden yoğunlaştı; ter kokusu, parfüm ve heyecan karışımı buram buram sıçrayan isteği saklayamıyordu artık.
Adam hemen olaya el attı, kadının beline sıkıca sarıldı, göğüslerini avuçlarından geçirirken dudakları hızla amcığını emercesine ilerliyordu. O folloşun sıcak nefesi yüzünde hissedilirken, bacaklarını açmaya başladı. Filelerin ardında ıslak ve hazır amcık heyecanla bekliyordu; adamın kara yumağı ittiği an kaçınılmazdı. O diken diken eden ilk sokma sertliğiyle birlikte ikisi de salondaki bütün kontrolü kaybetti.
Yarağını delinmiş gibi hissettiren sert dayamalar başladı. Kadın çıldırmışçasına amcığını yaladıktan sonra adam geri çekildi ve kalçasını kaldırarak onu en derin kökleme pozisyonuna getirdi. Yarağıyla ısırdığı göğüs uçları itaatin simgesiydi. Her sokuluşta amcığından çıkan inlemeler odayı dolduruyor, adam daha da hırs yapıyordu. Sertlik azalmadan devam etti; kadın dizlerinin üstünde titreyerek adamın yanağına tükürdü ve “Daha hızlı” diye yalvardı.
Kökleme tempolarının yükseldiği anlarda adam tam hakimiyetini kurdu: İri yarağını iyice derinlere dayarken kadın amcığını sıkıp penisin ucundan köpürmesini istedi. Kuralları yıkıp sınırları zorlayan bu sevişme artık kutsal değil, sadece kirli ve acımasızdı. Sonunda adam tüm gücüyle koyuverdi; ağzından burnundan dışarı fışkıran sıvılar eşliğinde kadının içine boşaldı.
O an oda sessizliğe bürünürken iki beden ter içinde birbirine yapışmıştı. Balık ağı çoraplarındaki ıslaklık gülüşmelerle karışıyor, yasak bir oyun gibi hevesle yeniden başlamak için can atılıyordu. Yarağı ile kadının amcığı arasındaki o sert dans bitmemişti; aksine yeni başladığını gösteriyordu her kaba hareketiyle…
