Kapkaranlık odanın arkasındaki tahtaya açılmış o deliğe doğru eğildi. Yumuşacık, ıslak ve sabırsız dudaklarıyla, içerden uzanan kalın yarak ucunu hissettiğinde gözleri doldu. Hemen ağız çatısına vurmaya başladı; sertleşen o devasa amcığı içine çekip yutmak için yaptığı her hareketten sanki canı yanarcasına keyif aldığı belli oluyordu. Boğazını öyle derin bir şekilde kullanıyordu ki, içeri doğru ilerleyişi sanki yutkunması yetmiyormuş gibi daha da derinleşiyordu.
Her emişte yanaktan ter damlıyor, dilini hızla çevire çevire yarak başını yalıyor, yakasını kaçırmadan üzerini tamamen kaplayan ıslaklığı hissedebiliyordun. İçerden gelen gövde ritmik olarak deliğe baskı yapıyor, çıt çıt sesleri ardarda geliyordu. Kaba saba kökleme başlamıştı; dışardan bakıldığında sadece küçük bir delik görünse de içeride yaşananlar tam anlamıyla vahşiydi. Sırtını duvara dayamış, başıyla temposunu ayarlayan adamın sertçe bastığı sertlik, küçük kızı çenesiyle boğazında eziyor ama o vazgeçmiyordu.
Yanaklarını şişirip hızlanırken ağzından çıkan ıslık benzeri sesler ve boğuk hırıltılar ortamı iyice erotize ediyordu. Dilinin ucuyla amcık başına yükleniyor; tükürüğünü bolca akıtıp adamın uzun boyu boyunca dolaştırıyordu. Arasıra ufak dil darbesiyle yeni uyarılar veriyor, sanki onu delirtiyormuş gibi inliyordu. Bir anda hızlıca dudaklarını genişletip amcığın tüm boyunu yuttuğu anlarda nefesi kesiliyor, sonrasında derin bir oh çekerek tekrar işe koyuluyordu.
İçerideki adam dayanamadı; kaba kuvvetle girdiği deliğin diğer ucundaki bu folloşun oynamasına artık tahammülü yoktu. Kökünü kızın içinde saplarken bağırıyor ve omuzları titriyordu. Sikiş yaklaşıyordu; kızın boğazında hissettirdiği o büyük güzeli artık iyice hırpalıyordu. Sonunda birkaç güçlü darbeyle fırlatılan sıcak sıvısını didiklenen boğazda bırakırken, kız da son damlasını emip yuttu.
O an orada sadece ikisi vardı: biri acıyla karışık hazzı dibine kadar yaşayan, diğeri ise tüm benliğiyle kepaze olup dominasyonun tadını çıkaran… O kirli delikten yükselen sesler hâlâ kulakta çınlıyordu.