Önce göz göze gelen bakışlar, ardından başında esen ateş gibi istekle dolu nefesler. Kadının cesur, çılgınca arzusuyla başlayan oyun yavaş yavaş kontrolden çıktı. İnce, terli tenlerin sıkıca sarıldığı o anlarda bedenler adeta birbirine yapıştı. Yalak tarafından sırtına kadar kaygan parmaklar gezdi; amcığını avuç içine alıp acımasızca ovuştururken, dudakları boynunda izler bırakıyordu. Kirli seslerle dolu fısıltılar havayı yaktı, “Daha sert vur amına…” diye yalvardı kadın, sesi titreyerek.
Adamın kalın yaraklığı elinde eğilip bükülürken, kadının amcığı iyice ısınmıştı; içine bir ordu sokuşacak gibiydi. Hızlı adımlarla yatağa itti onu, kalçasından kavradı ve deli gibi köklemeye başladı. Her vurdukça kadın inleyip yerden yere fırlıyor, parmaklarıyla adamın saçlarını çekerek daha da derine sokmasını istiyordu. Amcığı patlatıp kıçını deledeleye deledele adamın sertliği içinde yok oldu; her penetreyle birlikte kahkahalar ve ağır nefesler yükseliyordu odanın içinde.
Dizleri üzerinde yumruk gibi sert vuran kalçalarını geriye ittikçe adam ona hükmediyor, yakaladığı her boşlukta gırtlağına kadar dayıyor ve köklüyordu. Kadının kıç deliğinden akıtılan sıvılar yatak örtüsüne bulaşıyor, ağızdan çıkan kükremelerle birleşiyordu şehvetin sesi. İnceden kalbine doğru yayılan yanık sıcaklıkla beraber kadının bütün bedenini saran teslimiyet arzusu doruk noktasındaydı şimdi.
Son hamlede adam bütün gücüyle gövdesini sarkıttı, kadının dar arasına boşalırken o da bütün benliğiyle inilti ve çığlıklar savurarak kendini saldı bu kirli oyuna. Vücutların birbirine karıştığı o kutsal anın sonunda ayakta kalmayı başaramadı; bedenleri ter içinde kalmış, doymuş ama yeni tutkulara gebe haldeydi hâlâ…
