Oda loş ışıklarla doluydu, gerginlik havada keskin bir bıçak gibi duruyordu. Kadının yüzündeki endişe, yumuşak dudaklarının arkasında saklı kalan sırrın ağırlığını taşıyordu. Onun kalbine saplanan o belirsizlik, adamın gözlerindeki kararlılıkla birleşince hava daha da yoğunlaşıyordu. “Bebeğin babası kim?” sorusu yavaşça, ama sanki tek bir tokat gibi çarptı aralarına.
Kadın bir an tereddüt etti; bu kelimelerin yarattığı baskı omuzlarına çöktü. Dipten gelen bir hırıltıyla adam adım adım yaklaştı; bedenleri arasındaki mesafe yok olmaya mahkûmdu. Ellerini kadının kalçasına koyduğunda, cildinin sıcaklığı hemen yayıldı, parmakları hayvani bir arzuyla kavradı derisini. Korku ve istek birbirine karıştı, nefesler hızlandı; bu sahne artık sadece soru cevaptan ibaret değildi—bir meydan okumaydı.
Kadının diz çökmekte tereddüt ettiği an geldiğinde, adamın sert bakışları altında iradesi kırıldı. Ağzına aldığı yarak kısa sürede canavarca hareketlerle gırtlağını dolduruyordu. Yumuşak amcığın her dalga hareketiyle adamın bedeninde patlamalar yaşanıyordu; boynundaki damarlar şişiyor, ağzındaki ılık ısırıklarıyla kadın onu delirtiyordu. “Siktir gitme!” diye homurdandı adam, elleri kadının saçlarını acımasızca çekip başını yukarı kaldırıyordu.
Kadın istemsizce dudaklarından akan salyayı yaladıktan sonra hızla yer değiştirdi; şimdi sıra adamın kudurgan yaramdaydı. Gecenin sessizliğini delen sert seslerle gövde gövdeydiler artık; adam öfkeyle içeri girmeye başladı amcığa. Kadının amcığı onun her hamlesinde genişliyor, esniyor ve kahkahaları arasında inlemelere dönüşüyordu. Sikişi kesmek istemeyen adam bütün gücüyle köklüyor, her dayamasında kadını daha fazla teslim alıyordu.
Nefes nefese kalmışlardı ancak şiddetli tempoyu bırakmaya niyetleri yoktu. Kadın çıplak tenine gömülmüş terle birlikte deli gibi sokulan aman erkeğinin vajinasından çıkan her damlasını içine çekiyordu; bu hem acı hem de zevkti onun için—her sikmenin sonunda biraz daha parçalanıyor ama bir o kadar da canlanıyordu.
Sonunda adam dayanamadı ve yığılmış bütün öfkesini huni daracık amcığa boşalttı. Sıcacık spermler boğazına kadar dolarken kadın ağzını açıp derin alıyormuş gibi yaptı ama içinde feci yanıyordu; kendi sesiyle karışan ağır nefesi odada yankılanıyordu.
Böylece gerçek ortaya çıktı: Baba fark etmezdi artık. Onların arasında kalan tek şey kan ter içinde bırakılan vahşi sikişti—acımasız ve sonsuza dek unutulmaz…
