Hastane koridorlarının soğuk, steril havası içinde kıvranan bedenler vardı. Beyaz önlüklerin altında gizlenen arzu, odaya sızan loş ışık gibi sinsice yayıldı. Kadının yüzündeki utanç ve istek karmakarışık, dudakları hafif aralıktı; adamın yoğun bakışları ise fütursuzca her santimini keşfetmek istermişçesine saplantılıydı. Elleri hızlıca kadının eteğini yukarı çekti, iç çamaşırını yere savururken parmakları amcığını yokluyor, ısrarla içine doğru kıvrılıyordu. O anlarda hastanenin soğukluğunu tamamen unuttular; sadece bedenlerinin çıplak teması vardı.
Yarağı sertleşmişti, nefesi hızlanmıştı; kadının amcığı ise nemli ve hazırdı. Adam onun içine tam gaz soktu kendini, aniden bastırarak derinlere indi, içindeki sıcaklığı hissetmekten başka hiçbir şey umurunda değildi. Kadın inledi, dudaklarından çıkan sesi bastırmaya çalışırken sırtına vurulan sağlam dayamalar bedenini titretip daha fazla teslim olmasını sağladı. Her köklemede amcığından akan ter damlaları yatağa düşüyor, odada yankılanan nefes alış verişleri ile karışıyordu.
Birdenbire pozisyon değişti; adam kadının belinden tutup onu yüzükoyun yatırdı. Sıkı kalçalarını havaya kaldırmasına izin verdi; sonra da tüm hırsıyla anüsüne dayandı. Önce bir sert dokunuşla içeri girdi, sonra ritmi arttırıp delicesine sokmaya başladı. Kadın dakikalarca dayanabildi sadece, sonunda yüksek sesle inleyerek bütün zevk acısını aynı anda yaşadı. Yarağı onun dar amcığını delercesine girip çıkarak onu delirtti.
Son darbeyi vurduğunda ikisi de kontrolünü kaybetmişti. Adam kaba saba şekilde ard arda köklediği sırada kadın zevkin doruğunda bağırıyor, bedeninin her zerresinde o anın patlamasını hissediyordu. Odayı dolduran kasvetli hava böylece erotizmin en vahşi haline dönüştü; hastane duvarları bile bu pislik içinde utanmadan şahit oldu çılgın sikişe.
