Heather Vahn odaya girdiği anda havası tamamen değişmişti. Sarışın folloş, sert bakışlarıyla anında oyunun kontrolünü eline aldı. Yarağını çıkardığında gözler ona kitlenmişti; kalın, parlak ve hazır bir şekilde dimdik duruyordu. O anlığına herkes sus pus olmuştu çünkü Heather’ın neler yapabileceğini bilemeyen yoktu. İlk hamlesini saksoyla yaptı; dudaklarını yumuşacık amcığının etrafına doladı, tükürüğünü bolca sürerek o yarak parçasını yalayıp yutmaya başladı. Ağzında yarak resmen canlanıyor, her hareketiyle adam daha da deliriyordu.
Heather’ın dili yarak ucunda ritmik dalgalar yaratırken, boynunu hafifçe büküp amcığın köküne kadar iniyor, ağzına dolan kabarık damarların sertliğini hissediyordu. Göğüsleri hafifçe titrerken arada elini beline atıp sarkıttığı meme uçlarını sıkıyordu; bu anlarda içten içe kendi de yanıyordu belli ki. Adam dayanamadı ve ayağa kalkıp onu duvara dayadıktan sonra sert bir şekilde içine çekti; Heather acısını ve zevkini aynı anda yaşarken çıtırtılar yükselmeye başladı. Amcığını derinlere bastırdıkça kadının nefesi boğuluyor, ama yine de geri vermiyordu o yaramaz dili.
İlerleyen dakikalarda Heather sırtüstü uzandı, bacaklarını açtı ve arka kapıyı sonuna kadar açmaya karar verdi. Sertçe dayanamayan adam hızla arkasına yerleşip önce parmaklarıyla amcığı sapladıktan sonra kendi yarak girişiyle kadının amcığını doldurmaya başladı. İki beden arasındaki sıcaklık artmış, ter ve tükürük karışımı cildin üzerinde sırıtarak kayıyordu. Heather’ın yüzünde acı-memnuniyet kırması belirirken, adam her inip çıkışta daha hızlı ve sert kökledi amcığını… Kadın haykırıyordu ama bırakmıyor, hatta daha da derine aldırıyordu kendini.
Sonra adam aniden hızlandı; önüne geçip saçlarından yakaladıktan sonra sertçe bardaktaki bütün hazzı boşaltana kadar köklemeyi sürdürdü. Heather’ın boğazından yükselen iniltiler arasında en yüksek volümde yakaladığı orgazm patlaması gerçekleşmişti: Yaraktan köpüklü sıvılar fışkırırken kadın adama sıkıca sarıldı ve bedenlerini birbirine yapıştırdı. Odayı saran bu keskin hava hâlâ yoğunlaşıyor, ikisi de ellerini bırakmadan yeniden doğmuş gibiydi…
