Jess, kalın göğüsleriyle sarkık ama hâlâ ateşli bakışlarını saklamayan olgun bir anneydi. Britanyalı o devasa yarak eline geçtiğinde yüzünde beliren o iğneleyici gülümseme, içindeki açlıktan çok şey anlatıyordu. Dudaklarını yavaşça aralayıp, keskin nefesler alırken, dişlerinin arasından yarak başını hafifçe ısırıp oyuna giriyordu. Ağzına aldığı o kalınlık, boğazını tırmalarken Jess’in gözleri yuvalarından fırlayacak gibiydi; her yutkunuşunda adeta içinde kıvranan o sapığın hormonu yükseliyordu.
Yarak başı derinlere indiğinde, Jess’in dili kıvrılıyor, dudakları yalıyor ve sert adamın amcığını tüm ihtişamıyla tatmaya çalışıyordu. Ellerini kaymadan bastırıyor, kalçasını sıkıca tutup onu içine çekmeye zorluyordu. Yavaş yavaş hareketlenen sikiş ritmi öyle bir hızlandı ki içerideki canavar kendiliğinden dışarı doğru hamle yapıyordu. Jess’in amcığı, bu devasa yaraktan kaçmamak için açılmış bir kapı gibiydi; her inip kalkmada yankılanan ahlar ve ıslıklar ortamı iyice kızıştırıyordu.
Aniden adam diz çöküp üzerine bindiğinde işler iyice sertleşti. Göğüslerini tutup yukarı kaldırırken aynı zamanda güçlü elleriyle kalçalarına dayandı; amcığını delice sokuyor, çıkardığında ise Jess’in ciğerlerinden çıkan çığlıklarla yarışıyordu. Bu kadar büyük bir yarakla inleyen anasını çevresinde kimsenin duymaması mümkün değildi tabii ki. Kalçasını ritmik olarak kıvırmasına izin veriyor ama adamın kontrolü tamamen elindeydi; istediği kadar bastırıyor, istediği kadar derine kökleyebiliyordu.
Büyüdükçe büyüyen zevk dalgasıyla Jess’in vücudu titredi, karnının alt kısmında ağırlık hissi yükseldi ve sonunda adamın yaragı tekrar kanala saldırdığında tüm bedeninin kasları gevşedi. Sanki kendi namusuymuşçasına içine boşaldığını hissettiği anda ağzından çıkan “Amına koyim!” nidalarıyla birlikte yerdeki halıya yaslanıp tam anlamıyla teslim oldu. Her kökleme sonrası sesi daha da yükseldi, sanki bedeninin her hücresi patlayacakmış gibi bağırıyordu adamın içine boşalmasını istercesine… Ve sonunda ikisi de zevkten kudurmuşcasına yan yana yatarken nefes nefese kalabildiler ancak…
