Önce Amy’nin o iğneleyici bakışları, dudaklarından süzülen kışkırtıcı sözlerle birleşiyor; İngiliz annesinin yasak arzusu birdenbire patlak veriyor. Odamın ortasında ayakta dururken göğüsleri hafifçe yükselip alçalıyor, ellerini usulca kıyafetlerine dolaştırarak yavaşça üzerimi soyuyor. Teni beyaz ama içindeki ateş kırmızı; her hareketinde amcığına ve yaragına giden yolun ne kadar engel tanımadığını gösterircesine yaklaşıyor. Dudakları arasında mırıldandığı laflar, bu geceyi sakso ve köklemeyle taçlandıracağı sözü gibi.
İlk dokunuşlar hızlı ve sert; elinin tersiyle göğsüne vuruyor, “Beni istiyorsan hemen sahip çık” dercesine. Hemen ardından elleri aşağıya iniyor, amcığını kavrayıp sımsıkı sıkıyor, sıcak nefesi boynuna değiyor. Saniyeler içinde kendini yere bırakıyor ama gözlerindeki ateş sönmüyor, aksine parlıyor. Tabana kuvvet çekilen bağdaş pozisyonunda, kirli sözler eşliğinde saatlerdir beklediği dayamayı yapmaya başlıyor. Yarağı boynuna kadar sokup içine akıtıyor, boğazını delercesine inliyor.
Amy hız kesmeden devam ediyor; elleri bedenimde fırtına gibi dolaşıyor, kalçaları tokatlayıp daha da azdırıyor. “Daha sert” diye yalvarır haldeyim ama o zaten peşinden koşan adamın istediğini alacağını biliyor. Kıçını kaldırıp önüme uzatınca içine gömülüyorum sertçe, her köklüşümde karısının amcığından çıkardığı hırıltılar bana daha çok güç veriyor. Sikişi kısa tutup derinleştiriyor, arada dillerini birbirlerine geçirerek beni delirtiyor.
Son tırnak izleri vücudumda kalacak şekilde hızlanıyoruz; ardı ardına inleten fantezilerimiz gerçek oluyor. Amy’nin yüzü kıpkızıl, teni terden parlarken ben de boşalışımı kontrol edemiyorum artık; tüm yükümü onun içine kusuyorum düşkünlükle. Yorgunlukla beraber ağır ağır çökerken son kez üstüne eğilip boğazından öpüyorum: Bu gece tam anlamıyla sapıklığın dibini gördük, zevkten kafayı yedik!
