Liy, Japon sıcağının kavurduğu odada bedeninin kıvrımlarını özgür bırakıyordu. Sıcak ter damlaları teninden süzülürken, o göz kırpar gibi mahremiyetini sergilemekten çekinmiyordu. Yumuşak kalçaları ve dolgun göğüsleriyle adeta baştan çıkaran bir cazibe merkezine dönüşmüş, buharlı ortamda nefes alışverişi bile erotizme karışmıştı. Derin bir nefesle göbeğinin altından başlayıp kalçasına kadar inen parmaklarıyla amcığını hafifçe kurcalarken, suratındaki arsız gülümsemeyle kendi kendini kışkırtıyordu.
İncecik askılı üstü bir yana kaydırıp amcığını ortaya çıkarıyor, dudaklarıyla oynaşmaya başlıyordu. Yarağını yavaşça emip sakso yaparken, sesi hafifçe titriyordu; hem kendi zevkinden hem de dışarıdan duyulacakmış gibi verdiği cesur pozlardan aldığı hazzın birleşimiyle yanıyordu. Gözlerini kapatıp hayallerinde en sert sikişi yaşar gibi kaslarını geriyor, vücudunu sık sık öne eğip uyarıyordu. Bu içten gelen inilti ve hırslı hareketler izleyenlere duymazdan gelinmeyecek kadar yoğundu.
Birdenbire ellerini kalçalarından avuçlayıp kuvvetle sıktı; sert köklemenin çağrısını veriyordu beden ona. Tüm enerjisini toplayıp yatağa uzandı; bacaklarını açarken içine alacağı sertliği hazırlıyordu adeta. Parmaklarını amcığının içine sokup derinlerdeki sıcaklığı keşfederken, nefesi hızlandı ve yüzünü buruşturdu hazla karışık acının eşiğinde. Hiçbir şey engel değildi artık; Liy kendini tamamen sarkıntılığın pençesine bırakmıştı.
Yarağı eline alan o kızıl saçlı folloş, tam gaz köklemeye başladı. Sert ve acımasızca içeri dalıyor, amcığın duvarlarını çatlatır gibi hareket ediyordu. Her iniltisiyle bedenini daha da açık hale getiriyor, istekle sarsılıyordu. Terli vücudu yatak çarşaflarına yapışırken ağzından çıkan vahşi sesler ortamı delinmez kılıyordu. Sonunda dayanamadığı an gelip çatmıştı; kasları titrerken içine boşaldı ve amcığını sımsıkı kapattı orgazmın bıçak keskinliğinde yankılanışı arasında…
