Üstü başı dağınık, gözleri hafif aralıktı. Ortada hiçbir yasak olmadığını biliyor, içine sinmeyen tek şeyin utanç olduğunu fark ediyordu. Adamın sert bakışlarıyla karşılaşınca içinde kabaran arzuyu saklayamıyordu. Onun yanına çömeldi; dudakları birbirine kenetlenmiş, elleri hafif titriyordu ama kararlıydı. Yavaşça tişörtünü çekip attığında teninin sıcaklığı havaya yayıldı; adamın parmakları anında onun çıplak omuzlarına dolandı, tırnaklarının acımasızca çizdiği izler ateşi daha da büyüttü.
Bir yandan nefes alış verişleri hızlanırken, diğer yandan altına çöküp o kocaman yarak ona doğru kaymaya başladı. Dudaklarını biraz araladıktan sonra sertçe amcığına sarıldı; ısırıklarla bezediği boynunu hissetmekten kendini alamadı. Gözlerinden kaçmayan arzu dolu bakışlar altında yavaş yavaş emmeye başladı onu; her bir hareketiyle adamın içindeki kudret biraz daha belirginleşiyordu. Zorla gerisin geri itseler de bu oyunun en koyusuydu ve ikisi de bunu biliyordu.
Karnına yaslandı, ellerini kalçasından geçirip çekiştirmeye başladı. Kaba hareketlerle kıçını kaldırıp, sertlik basınca oradaki deliğe dayandı; amcığını gıcırtıyla beraber içeri soktu önce nazikçe ama ardından dayanılmaz bir hızla yamultmaya başladı deliği. Kadının boğuk iniltileri odada yankılanırken, adam kör kurşun gibi saplandığı yerden çıkmayacakmış gibi dayıyordu tüm gücüyle. Amını pençe gibi sıkan o deliğe kökünü neredeyse kıracakmışçasına sokarken kadının bakışları hem korku hem haz arasında gidip geliyordu.
Nihayetinde bütün sınırlar aşıldı; amcık ve kıç birleşmişti tam anlamıyla şiddetli bir sikişte buluşmuştu. Kadının yüzüne düşen terler, amcığın sokulduğu deliğin ıslaklığı ve hızlanan nefesler bir tablo gibiydi! “Beni mahvet!” dedi sessizce ama emredercesine; adam da bunu fırsat bilip bütün gücüyle daldı içine. Dipte bıraktığı darbesiyle birlikte kadın hıçkırarak teslim oldu iyice; bedeninin her tarafında adama ait işaretler bırakıldı o gece boyunca…