Güçlü ve atletik yapılı olgun kadın, ofisin sıkışık atmosferinde muhasebeciyle göz göze geldiğinde buzları eriten o soğuk hava aniden yerini kavurucu bir ateşe bıraktı. Kadının kasları gerilirken, sert bakışları adamın üzerinde dolaşıyor, içindeki vahşi arzuyu kontrol etmekten acizdi. Muhasebeci, ter kokusunu içine çekip yavaşça kadının beliyle ellerini buluşturdu; o an aralarındaki elektriği kesmek imkânsızdı. Yaramazca gülümseyen kadın, masa kenarına hızlı adımlarla yaklaştı, cebinden çıkan kalemi bırakırken üstündeki gömleğin düğmelerini birer birer sökmeye başladı.
İki beden birbirine değdiğinde sanki zaman donmuştu; atletik kadının sert omuzları adamın bedenine bastırıyor, dudakları avcunun içine alıyor ve nefesleri hızlanıyordu. Ter içinde kalan tenler birbirini ararken sert hareketlerle kıyafetler yer değiştiriyordu. Kadın dizlerini hafifçe büküp karşısındakinin boynuna dolandı, dilini acımasızca sürtüyor ve boğazında ince bir iniltinin yükselmesine yol açıyordu. Muhasebeci ise tam bu esnada kadının sırtını kavrayıp onu masa üzerine yatırdı.
Göğüslerinin sertliği masaya bastığında, adam ellerini kaydırarak daracık sütyenin altından girip memelerinin arasını sıktı; kadın nefesini tutup zirveye yaklaşırken amcığını sımsıkı kapatmadığı için vücudu titremeye başladı. Yarağı dışarıdan hissedince aceleci hareketlerle kadının eteğini yukarı çekti, çıplak kalmış sikisini yalayıp emmeye koyuldu. Kadın başını geriye atıp ısırmaya başlarken bulduğu boşluktan derin bir “Siktir!” koptu.
Sertçe dayamasını artıran adam, karısını sertçe kıçından kavrayıp bütün gücüyle içine akmaya başladı. Kaslı bacaklar masa üzerine yayılırken içindeki duygu fırtınası giderek şiddetleniyordu; her kökleme kalbinden aşağıya kan taşıyan damarlarını patlatacak gibi hissediliyordu. Kadının yüzünde acıyla karışık haz dalgası belirirken tırnaklarını masanın kenarına geçirdi; yorgun nefeslerin arasında boğuk inlemeleri yükseldi en sonunda son defa sıyrılınca ikisi de yere yığıldı — adamın amından fırlayan beyazlık kadının amcığından taşarcasına aktı.
O an işte gerçek güç oradaydı: beraberliğin kirli kokusu ve doyumsuzluğun tetiklediği vahşet…