Kaylani Lei açık havada gizli gizli siktiriyor

0 views
|

Kaylani Lei, dış mekanda kendini tamamen serbest bırakmış, sarkık göğüsleriyle güneşin altında parıldayan çıplak tenini rüzgara teslim etmişti. Gözlerinde yaramaz bir kıvılcım, dudaklarında acı-tatlı bir gülümseme vardı. O anın heyecanı damarlarında fırtına koparıyordu; ormanın sessizliğini bozacak kadar vahşi ve deli doluydular. Etraflarındaki ağaçların arasında saklanırken, adamın yalancı kokusu burnunu tırmalıyor, damakta bırakacağı sertliği düşünüp nefesini kesiyordu.

Ellerle yakalanan geniş kalçalara sıkı sıkıya sarılmış, oynaşmalar hız kazanmıştı. Kaylani’nin ince belinden tutup sırtını duvara yaslayan adam, diliyle boynunu ısırıyor, emip çekiyordu. Amcığı sarkmıştı, parmaklarla nazikçe oynanırken içindeki ateş daha da alevleniyordu. Ormanın içinde yaratılan bu gizli cennette kaybolmuşlardı; dilenilen o sert dayamanın tadına varmak için her şey hazırdı.

İlk köklemeyle beraber toprağın üstünde titreyerek bağırmaya başladı Kaylani. Sert ve derin hareketlerle arka amcığını öyle bir dolduruyordu ki gözleri yaşarırken nefesi kesiliyordu. Adamın elden ele değişen parmaklarıyla anal açıklığın genişleyişi tam gaz devam ederken kazandığı rahatlama yüzündeki dayanılmaz hazla birleşmişti. İnce bacaklarını sert bele dolamış, her itilme ile daha da derine inen yarakla birlikte azgınca inilti çıkarıyordu.

Tepelerine çıkarken sesler kulakları sağır ediyor, ellerin vücutta bıraktığı izler kızartıyor ama umursanmıyordu bile. Sert nakavt gibi vurdukça anüsünü sımsıkı kamaştırıyor, aralara attığı hızlı kopuşlarda can yakıcı bir yanağında tatlı bir ıstırapla kıvranıyordu Kaylani. Sonunda yaşadığı dorukta bütün varlığıyla titreyip kutsal amını iyice açmıştı; adamın son köklemesi kaburgalarına kadar ulaştığında yüksek çığlıklarla kendinden geçiyordu.

Ormanın ortasında yakılan bu çıldırmış yangında ne utanma vardı ne de sınır tanıyan ahlak… Sadece dipten gelen hırıltılar, kaskatı kalan bedenler ve doyumsuz bir sapıklık… Kaylani Lei’nin dış mekandaki çılgınlığı böyle sona ermişti; kan ter içinde ama ruhu delicesine özgürdü!