Sıcaklığın, terin ve hazın kol gezdiği o arabada, kıpkırmızı saçlarıyla ateş gibi bir folloş oturuyordu. Direksiyon simidinin hemen arkasında oturan adam, sahte sürücü kursu bahanesiyle başlayan bu işkence dolu oyununu iyice kızıştırmıştı. Kız saçlarını dağıtmış, gözleri kıvrılmış, dudakları hafifçe aralanmıştı; o anda tek arzusu adamın sert yarakla amcığını deli gibi doldurmasıydı. Adam yavaş yavaş araya giren mesafeyi kapatırken, kız kendi elleriyle yaramazca yakaladı o kalın kökü, dudaklarının arasına çekti şehvetle.
Arabada nefesler düzensizleşti, kaslar gerildi; o an bedenlerin dilini konuşturduğu vahşi bir an yaşanıyordu. Adam az önceki sakinliğini atmış, kızın kırmızılı amcığını iliklerine kadar hissetmek için sert sert dayamaya başlamıştı. Sığmıyordu elinde tuttuğu o iri yarak gırtlağa kadar inmek istiyor gibiydi. Kadının amcığı yer yer zorlanırken çıkardığı boğuk iniltiler arabayı sarmıştı; çıt çıkarmaktan korkar gibi ama her seferinde daha da delirmişçesine bağırıyordu.
Yarağını iyice sıkarak kızı içten dışa siksin diye bastırıyor, her gömme hareketinde kadının bedenini titretip cezbediyordu. O şişkin kıpkırmızı amcık yan yatıp adamın kalın kaburgalarına bastıkça, arabanın dar içi de iki vücudun savaş alanına dönüşüyordu. Kız tüm mahrem noktalarını açık etmiş, hormonları patlama noktasına gelmişti; kendini bırakmıştı adamın kaba köklemesine tamamen teslim. Her hamlede daha fazla terkediyor, daha derinden hissetmek için çırpınıyordu.
En sonunda adam son gücünü toplayıp hızını artırdı; gövdesi kıza öyle bir gömülüyordu ki hem yarak hem de parmak uçlarıyla onun içinde heyecan doruktaydı. Güçlü bir saplama ile birlikte kız dayanamadı ve yüksek bir iniltiyle boşaldı; ayakta durmakta zorluk çekerek ama çaresizce adamın sertlik dolu kokusunu içine çekerek soluğunu tuttu. Bu gece arabada başlayan kahramanca sikmenin son perdesi olmuştu – hem acı hem tatlı karmakarışıktı ama en önemlisi ikisinin de ruhunu harladıktan sonra bitmişti artık.
