Üzerinde kırmızı peruk, sahte okul üniforması ve sinsi bir bakışla o genç kız odanın tam ortasında duruyor. Vücudu hâlâ biraz çekingen ama gözlerindeki kıvılcım yalan söylemiyor; içine atılmazsa patlayacak bir şehvetle dolu. Yanına yaklaşan adam, ilk anda sertçe tutuyor saçlarını, parmakları kızın ince boynundan geçerken acı veren bir hakimiyet kuruyor. Kırmızı saçları dağılıyor, boğazını sıktıkça kıvrılıyor ama vazgeçmiyor, bu acı bile onu daha fazla kışkırtıyor.
İlk dokunuşlardan sonra içindeki ateş harlanıyor, yumuşak ama ısrarlı elleriyle göğüslerini tutup sıkıyor; minicik memeleri adamın parmaklarının arasında sertleşip kabarıyor. Yarağını çıkarıp yanağından aşağıya doğru sürttüğünde kızın nefesi kesiliyor, dudakları hafifçe aralanıyor. Boğazına sapladığı dilini yalarken tek derdi amcığını içine almak oluyor. Onun ağzında eridiğini hissediyor, her hareketiyle daha derine dalıyor. Kız kendini bıraktıkça adam onun amcığını azgınca emmeye devam ediyor, sertlikten pes etmiyor.
Oda sıcaklığını arttıran kokusu etrafa yayıldığında kıza dayadığı baskı artmaya başlıyor. Dizlerine kapanmaya zorladığında bağıracak gibi oluyor ama kekiği geri çekmiyor, bu oyunun içinde olduğunu kabul ediyor. Arkaya doğru yatırdığında pantolonunu çekip eteğinin altından sakladığı amcığını kızın dar deliğine doğru götürüyor. İlk girişi keskin ve hızlı; amcığı ana avrat sövdürüyor, kement gibi sıkıp bırakıyor. Gözleri doluyor acıyla karışık zevk arasında savrulurken adam dimdik dikleşiyor üstünde.
Körpecik deliği her girişte daha da açılıyor, bedeninden çıkan ahlar odada yankılanmaya başlıyor. Dayanılmaz bir sikişe dönüşen bu anlarda adam hafifçe hızlanıp kalçasını vuruyor kıza; sertçe inletirken o da karşılık veriyor, amcığını yiyen dillerinin arasından patlamaya hazır çığlıklar yükseliyor. İkisi de sınırlarını zorlarken sonunda adam tüm gücüyle son defa kökü içine boşaltıyor; sıcaklığıyla yanaklarından akan ter birleşince kıza ait olan o masum beden fırsat bulduğu her anda en kirli arzulara teslim oluyor.
