Odasının havası ağırlaşıyor; Medellin’in karanlık sokaklarından gelen esmer üvey kardeş, ofisin sıkıcı soğukluğunu kırmaya karar vermişti. Gözlerinde sinsi bir oyun, dudaklarında kirli bir teklif vardı. Üvey baba masanın arkasında otururken, o cebinden çıkardığı o seksi bakışlarıyla yaklaştı. İlk başta kibarca başladı, ama sonra kelimeler ağızdan adeta zehir gibi döküldü: “Amcığın ister mi biraz sert anal sikis?” diye fısıldadı, sesi yumuşak ama meydan okurcasına.
Sıkıca kapatılmış kapının ardında her şey kontrolden çıkıyordu artık. Kızın esmer teni terlemeye başlamış, alt dudağı ısırıyor, amcığını şehvetle izliyordu. Üvey baba önce şaşırdıysa da, sakınmadan ona doğru yaklaştı; gözleri kıvrak ve tatmin edici şekilde parlıyordu. Yumuşacık eteğini kıvırıp aşağı çektiğinde, o kalın kara yarak hemen hazırdı; kızın amcığında hafif bir tedirginlik ama büyük bir arzu vardı.
Yavaşça başlattılar işi: Amcığın ucunu kızın anüsüne dayadı; sıcaklık yayıldı vücuda. İlk girerken çıkan o keskin inilti odada yankılandı. Sertçe gömülmeye başladığında kız hafifçe arkaya yaslandı ve dişlerini sıktı; ama gözlerindeki istek artıyordu. Her göt kökleme hareketinde ofisin havasıyla birlikte nabızlar hızlanıyordu; amcığın derinlerde açılıp genişlediğini hissediyordu genç esmer.
Sesler yükselirken kız artık tamamen teslim olmuştu. Sesi boğuklaşıyor, “Daha hızlı… daha sert…” diye yalvarıyordu amcığa ait olan adama. O da durmuyordu, her inmede daha çok baskı yapıyor, içine doğru daha derine saplanıyordu. Terler karışmıştı saçlara ve yüzlere; her çarpışma am ve göt arasında yeni bir patlama yaratıyordu. Kızın bağırışları kudretli adamın emrinde eriyor, sonunda ikisi de doruğa ulaşmaya hazırlanıyordu.
Sonunda öyle ağır ve şiddetli bastırdı ki adam içini boşalttı kızın kalın götüne; köpük köpük sıçrayan sıvıları birlikte paylaşıp bitirmişlerdi işi. Kız titreyerek yere çökmüş, yüzü kıpkırmızıydı; fakat gözlerinde o kirli mutluluk hâlâ yaşıyordu. Ofisteki bu yasak oyun tam anlamıyla düş kırıklığına yer bırakmayacak şekilde tamamlanmıştı.