Odanın loş ışığı altında, sıcak nefesler birbirine karışıyordu. O Latina folloş, gözlerini kapamış, dudaklarını yarağının etrafına öyle bir geçirmişti ki, sanki bütün sinir uçlarını tek tek uyandırıyordu. Yarağı sert ve kalın, dilinin arasında kayarken adamın gecikmiş arzularını tutamaması an meselesiydi. İnce elleriyle tırnaklarını amcığının dibine geçirip hafifçe çekiştirirken, boğazına doğru inen o kıllı kökü deli gibi aralıyordu.
Adam neredeyse çıldıracak haldeydi; her şehvetli hareketinde vücudu kasılıyor, içindeki volkan patlamaya hazırdı. Folloşun dili tam da yarağın ucuna bastığında hafifçe yukarı çekerek onu daha derinden almasını sağlıyordu. Boğazına kadar indirdiği o kalın sikişi yutkunmadan duramıyor; bir yandan da parmaklarıyla amcığını sıkarak yerini sağlamlaştırıyordu. Göğsüne gelen ıslak nefeslerle birlikte adamın ah sesleri odada yankılanıyordu.
İnatçı dilinin yaptığı dans daha da sertleştiğinde, folloşun yüzündeki hazzı görmek mümkün oluyordu; sanki bu en büyük zevkti onun için. Amcığını sertçe yana çeviriyor, dişlerinin biraz bastığı o kırmızı etli uçta acı-şikayet karışımı tatlı bir his bırakıyordu. Ellerini çıkarıp belinden tuttuğu anda adam iyice gaza geldi, omuzlarından kavrayarak onu kendine doğru çekti ve iyice bastırdı. Folloşun amcığını ağızda daraltması adeta köklemenin ön provasını yapar gibiydi.
Küçük molalarda bıraktığı ısırıklar ve hızlı emişler arasında dilini birden hızlıca döndürmeye başladı; yarak sanki ağzında eriyormuşçasına kaygandı. Adam dayanamayıp “Daha sert!” diye bağırırken, folloş da sadece başıyla onaylayıp daha derin içine aldı onu. Sonra yavaşça boğazına kadar götürüp çıkardı; tekrar tekrar sokup çıkarırken artık tüm bedeninden terler akıyordu.
En sonunda o Latina folloş sert ve keskin bir feryat içinde spermini boğazında patlattı; damlalar yuvarlanarak aşağı iniyor, göğüslerine bulaşıyor, ama o hiç durmadan yalıyor ve adama son bir kez saplantılıca köklediğini gösteriyordu. Gecenin en şehvetli anı böylece doruğa ulaşmıştı; ikisi de müthiş bir yorgunluk ve tatminle birbirlerine sarılmışken sadece ağır nefes alış verişleri duyuluyordu.