Marina, odaya adımını attığında gözlerindeki ateş hemen fark ediliyordu. Gecenin karanlığında, teni ışıldıyor, çekici bakışlarıyla fırsat kolluyordu. Yarağımı sertçe eline aldığında yüzündeki hınzır gülümseme beni delirtti. İnatçı, istekliydi; her hareketiyle amcığımın içinde kıvılcımlar çıkartıyordu. Ellerini kalçasına çekip bedenini bana yasladığında, nefesimi kesen bir heyecan sardı içimizi. Sadece dokunuşu bile sıcaklığı tenime yayıyordu.
Az sonra diz çöktü yanıma, kirli sakso seansına başladı. Dili yalayıp yutkunması amımı daha da kabartıyordu; yatağın üzerinde çıplak ve mahcup bir şekilde kendini bırakmıştı bana tamamen. Oynaşmalarımız hızlandıkça Marina’nın amcığı daha da ıslanmıştı, kucağına aldığı kadar derin dayamalar istiyordu benden. Parmaklarımı sessizce içine sokup mızmızlanmasını izlemek baştan çıkarıcıydı; sessiz ama acımasız arzusu ruhumu kavuruyordu.
Sonra göbeğine kadar indim ve kıçına odaklandım. Marina’nın çıtır çıtır kıvrılmasıyla içim iyice kabardı. Önce hafifçe vurup sonra sertçe kökledim; bedenimiz ritmik olup birbirine kenetlendi. Amcığından yükselen inlemelerle dalga geçercesine daha hızlı bastırdım, sanki bütün geceyi tek seferde çıkarmaya çalışıyormuşum gibiydi. Dudaklarını ısırıp boğazını sarması daha da sapıklaştırdı sahneyi. Kirli sözler dudaklarından dökülürken ben de ona cevabı en yoğun şekilde verdim.
Kardeşim gibi bir folloşken şimdi elimde çaresizdi; sert dayamalarla hem bedenini hem ruhunu kırdım. Boğuk inleyişleri, bağırmaya çevrilmeden önceki son dilim deliği gibi çıkıyordu dışarıya, ben de o delirtilmiş anlarda bombamı patlattım içinde, sıcak sıvılar avuçlarıma dolarken Marina’ya hükmediyordum tamamıyla… Bu sapkın gecenin sonunda tüm kızgınlığımı ve arzumu onun içine kusmuştum; o da kendini benden alamamıştı artık…