Sindee Jennings o minicik sarkık göğüsleriyle, gençliği ve tazeliğiyle adeta sapıtanı çıldırtan bir fahişe gibiydi. İnce ama kıvrımlı vücudu, parmakların gezindiği her yerde titreme yaratıyordu. Parmaklar amcığını bulduğunda ise vücut sanki elektriklenmişçesine kasılıp gevşiyor, nefesler boğazda düğümleniyordu. O küçük amcık, sert yaramın dalgaları altında inlemeye ve ısınmaya başlarken, adam daha da azgınlaşıyor, parmaklarını içine sokup dışarı çekerken onu delirtiyordu.
Her hareket sertleşen yarakla birleşip oradaki nemi çoğaltıyor, Sindee’nin yüz ifadesindeki karışıklık ve acı-şehvet arasında gidip gelen ani patlamalar yükseliyordu. “Daha hızlı, dayam beni!” diye neredeyse yalvarır haldeydi kızcağız; yumuşak ama ısrarlı vuruşlar artık keskin ve derindi. Kocaman bir yaram saplantısı haline getirmiştiler onun içinde; yerini buldu mu şiddetle giriyor, çıkıyor, sonra tekrar basıyordu.
Elindeki parmaklar yetmez olsa gerek ki adam elini çekip dibinden karnına kadar dayayıp kökledi bu kıza doğru dürüst. Çığlıkları kulakları sağır ediyor, amcığın içindeki ıslaklık ve genişleme beraberinde sıçramalara yol açıyordu. Sindee’nin minik göğüsleri titrerken göbek deliğinin hemen altında kalmış o ufak cevherden boşalan sıcak sıvılar etrafa savruluyordu. Bu delice sikişin sonunda gelen o rezil squirt orgasması, kızın dudaklarından çıkan vahşi iniltiyi de yanında getirmişti.
Adam doyamamıştı daha. Yarağını hızla çıkarıp koyuyor; elinde sallanırken oraya buraya sürtünmekten haz alıyorlardı ikisi de. Her sıkışta diller birbirine dolanıyor, ter kokusu ve acayip ıslaklık etrafı kaplamıştı. O an bütün pislikleri toplamışlar gibi ileri geri kayıp durdular; vajinanın iç duvarlarının hiç dinmeden açılıp kapanmasına izin verdiler.
Sonunda adamın bağrışıyla birlikte her şey doruğa ulaştığında Sindee kendi kendini patlatmıştı; gökyüzüne fırlayan sıvılarla birlikte delice kaskatı kesilmişti kızım! Ağzından çıkan hırıltılı nefesler bile tutuklu kalmıştı bu inanılmaz yükün altında… Böyle bir folloşluk kolay bulunmazdı ya!