Sia, odanın loş ışıkları altında kıvrak bedenini hafifçe oynatırken, gözlerindeki o ateş hemen fark ediliyordu. Yavaşça gömlek düğmelerini çözüyor, her parça kumaş yerini narin tenine bırakıyordu. Elleri göğüslerini kavrayıp sıkarken, kendinden geçen bir rahatlama hissettiği belliydi. Parmakları memelerinin sert uçlarında gezindikçe, derin nefesler alıyor ve kendi çıkardığı fısıltılar odada yankılanıyordu. Sonra ellerini aşağı doğru indirdi; ince belinden tutup kalçalarını sıkarak içgüdüsel bir şekilde altına yöneldi.
İç çamaşırını çıkarırken titreyen parmaklar, amcığını açığa çıkarıyordu; o kirli tadından vazgeçmemiş gibiydi. Sia’nın dili elinin hareketlerini takip ediyor, yavaş yavaş amcığını yalayarak ıslatıyor, sonra parmaklarını içine sokmaya cesaret ediyordu. Her girip çıkışta yumruğunu sıkarak kendisini daha fazla zorlamaya başladı; acı ve hazın aynı anda patlaması çoktan başlamıştı bile. Göğsünü yukarı kaldırıp boynuna düşen saçlarını arkasına atarken hızını artırdı, sanki kendisini köklemek isteyen görünmez bir güç vardı.
İnatçı nefes alışları arasında amcığını iyice geren küçük parmaklarıyla oynadı; resmen kendi yarak yapısının kontrolünü tamamen ele geçiriyordu. Birdenbire dizleri üzerinde doğrulup kalçasını geriye iterek sert hareketlerle kendi içinde kökleme yapmaya başladı. Ellerinin yardımıyla hızla ilerleyen bu sikiş ritmi kendisini deli gibi inletirken yüzündeki ifadeye yansıyan vahşi arzuyu gizlemek mümkün değildi artık. Kendi amını öyle derinlikte doyuruyordu ki dudakları hafifçe aralanıyor, inleme sesleri odanın duvarlarından geri dönüyordu.
Son anlarda tüm bedenini sarsan bıçak gibi keskin orgazm geldiğinde elleri boşluğa yumruk atarcasına kasıldı ve bütün varlığıyla saldıraladı içine girdiği zevkin akıntısına. Amcığı daralıp genişlerken attığı iniltilerle adeta kendine meydan okuyan Sia, yere çökmüş halde bile hala titremeye devam ediyordu. İçinde kaynayan o şehvet ateşi sönmeden önce son kez hızlıca burnundan nefes aldı ve yüzündeki memnuniyetle koca bir tatmin selamı veriyordu vücuduna…
