Cayla Lyons, geç kalmanın cezasını ağır ödeyeceğinin farkında, titrek adımlarla odanın kapısından içeri süzülüyordu. O sert adamın gözleri onu bir av gibi süzerken, hiç acıma belirtisi yoktu suratında; tam tersine, kontrol tamamen onda ve bunu hissettiriyordu her hareketiyle. Müslümanlık örtüsünün altındaki o masum yüz, şimdi şeytani arzularla dolup taşıyor, nefesi hızlanıyor ama kelimeler boğazına düğümleniyordu. “Geç kaldın,” dedi adam azgın bir tonda, sesi tok ve tehditkârdı; bu basit cümle bile sırıtmasını daha da kıvırcık hale getiriyordu.
Cayla’nın yavaşça eteği kıvrıldı, dizlerinin üzerine çökmesi istendiğinde dizleri titriyordu ama itaatkarca boyun eğdi. Adam sertçe ellerini onun saçlarına geçirip başını geriye attırdıktan sonra dudaklarını ağız amcığına yapıştırdı. O sıcak, ıslak saksoyu yalarken bayağı acımasızdı; çekiştiriyor, bombardıman gibi göğsüne vuruyor, sanki geç kalmanın bedelini vücudu üzerinden çıkarıyordu. Amcık parmakları arasında işkence görür gibiydi—hafif sancılı ama buna rağmen derin bir zevkle içine çektiği her hava dalgasıyla daha fazla teslim oluyordu.
Adam, külotunun ipini koparırken gözlerindeki vahşet büyüdü ve aniden arkadan girmeye başladı. Cayla’nın titreyen amını ilk darbede delik deşik etti; boğuk inlemeleri odada yankılanıyordu. Sert kökleme ritmiyle amcığını deli gibi itinayla alttan üste fırlatıyor, onu kan ter içinde bırakan bir dayama eziyordu orada. Her girişi biraz daha derine saplanıyor, kadının ciğerlerini sökecek kadar hırçındı; “Al bakalım!” diye homurdanıp suratına tükürdü.
Cayla artık tam anlamıyla çılgına dönmüş haldeydi; ağzını açıp günahkar nefeslerle inlerken biri yanından diğeri üstünden hedefine kilitlenmişti. İnatçı bedeninin yorgunluğunu unutturan o sert akışka teslim olmuştu; bütün bedeninde tarifsiz bir elektrik dalgası yayılırken adam en sonunda ona son darbeyi vurdu: Kendi kendini bırakmadan kızın içine boşalttı hırçınca—ilk damlalarından sonuna kadar yağmur gibi indi yumuşak amına. Cayla’nın isyanı yerini dilenen zevke bırakmıştı artık; her saniye biraz daha çözüldüğü o andan sonrası ise tamamen kaybın yükselişi olmuştu; odaya yayılan ağır kokuyla birlikte ikili soluk soluğa yere yığılmıştı.