Ofis ortamının soğuk ve resmi havası, Anja Amelia’nın iri, doğal göğüslerinin önünde eridi. İşinin arasında sakso yapmaya başlayan bu milf, masanın kenarına oturmuş, sert yaramı boynunda hissetmenin verdiği hazzı tüm bedenine yaymıştı. Gözleri hafifçe kapalı, dudaklarıysa yaramın kalınlığını kusursuzca kavramıştı. Elleriyle saçlarını geriye attığında, kocaman göğüsleri yavaşça sallanıyordu; her nefes alışında amcığını daha da ıslatıyor, sarkmış uçlarıyla oynuyordu.
O an hız arttı; adam giyinmişliği atıp üzerine çökerken, amcığını dişledi. Anja’nın boğazına kadar inen kara yaramız yutkunurken çıkardığı boğuk ahlar ofiste yankılanıyordu. Kocaman elleriyle kadının bele sıkıca sarılıp bedenini kasarken, koyduğu her sikinde Anja derinlerde bir yerlerden gelen acıyla karışık zevki duyumsuyordu. Masanın soğuk yüzeyine arkası dayalı halde dururken, büyük göğüslerini öne çıkarıyor ve adamın sertliğine teslim oluyordu.
İlk dayama başladı; yaram masaya vurdukça kadının amcığı da kendinden geçti. Sesi gittikçe açılıyor, çığlıklarla birlikte ofiste yankılanıyordu: “Aaaam! Dayayooorrr!” Elleriyle göğüslerini sıkarak kendi zevkini artırırken adam delicesine içine çekiyor, dirseklerini sırtına geçirip daha da derin sokuyordu o kalınlığı. İnatçı bir şekilde amcığın içinde kaybolmuştu artık.
Anja’nın ıslaklığı o kadar fazlaydı ki üzerindeki iç çamaşırı bile işe yaramıyordu; adam gömleğini indirmiş, kalçalarını sıkıya tutarak bastırıyordu aşağı doğru “kökleme” işaretini verircesine. Yarağın ritmi artarken dudaklarından çıkan inlemeler susturulamazdı: “Siktiiiiin… orospu…” diye fısıldadı neredeyse yok olurcasına.
Sonunda doruğa ulaştılar; adam aniden hızlanıp kanıtladı kudretini amcığa soktuğu her saniyeyle. Siken damlalar kadının yüzüne fırlayınca Anja başını arkaya atıp gözlerini kapattı, titrediğinde vücudundaki tüm sancılar zevke döndü. Suratına sağılan beyaz sıcaklıkla karışık nefesler alıp verirken, ofisin soğuğu değil artık bedeni yanıyordu tamamen. O an son hamleyi yaptı adam: sertçe yumrukladı belini ve “Al bakayım!” diye bağırdı kahkahayla… Anja ise hala hazzın sarhoşluğuyla orada donup kalmıştı.
