Natalia Nix’in incecik bedeni, Oliver Flynn’in kocaman yarak karşısında titriyordu. Leah Lee’nin küçük ama dolgun göğüsleri, ortamı iyice kızıştırmıştı. Üçü bir arada, nefes kesen bir çatışmanın tam ortasındaydılar. Natalia, Oliver’ın kaba ve sert köklemelerine kendini bırakırken, dudaklarıyla o devasa yarak ucunu yalıyor, amcığını emiyordu. Ağzındaki hareketler öylesine azgindi ki, Oliver’ın sertliği anında hızlanıyordu. Leah ise yanlardan sarkıtılmış küçük göğüslerini kullanarak Natalia’nın boynuna ve omuzlarına hafifçe dayama yapıyor, kendi amcığını sakso etmeye başlamıştı.
Üçlü arasında geçen bu oyunda her biri birbirinin sınırlarını zorluyor, dayanılmaz bir gerilim sağlıyordu. Natalia’nın çıplak bedeni, parlak terle kaplanmış; göğüs uçları sertleşmişti. Oliver yarak ucuyla şehvetle amcığına bastırırken içeriye doğru yavaş yavaş ilerliyordu. Leah da aynı anda iki elini kullanarak Natalia’nın kıvrımlarını kavrıyor; parmakları sıkıca amcığa girmekteydi. Her itişte amcukları daha derinden delerken üçü de boğazlarına kadar inleyen sertliğin tadını çıkarıyordu.
Leah yoğun şehvetle kalçasını ileri geri salladı; Natalia ise Oliver’ın sert yarak darbeleriyle inleyip soluğunu kontrol edemiyordu artık. Diller çarpışıyor, ter karışıyor; midesine kadar indiği saksonun nefesi kesiyordu hepsini. Sert kökleyişler arka arkaya patlıyor, çatlakların içine doluyordu büyük oğlanın dibine kadar büyüyen heyecanı. Sonunda tüm bedenlerini esir alan o zirve anında Natalia dudaklarından akan tükürükle beraber yumuşacık amcığını Oliver’ın koyduğu şekilde sımsıkı sardı; boğazına doğru çökmek isteyen kalınlık onu delirtti.
Leah yüksek sesle iniltiler atarken kendi amcığına bastırdıktan sonra nihayet dayanamadı ve dilleriyle birleşip üçlü halinde hızla devam eden o sert sikişin doruğuna ulaştılar; sıcak ve yoğun boşalmalar üst üste geldiği anda odada yankılanan inlemeler sanki dünya durmuş gibi çınladı. Kaskatı kesilen bedenler ter içinde birbirine sarılıp dakikalarca sustular; o anın ağırlığı altında bilinçler uçuştuğu yerde…
