Petite sarışın Riley Star Brick’in koca sikini yalaya yuta delirdi

0 views
|

Sarı saçları omuzlarına dökülen minyon Amerikan folloş, küçük göğüsleriyle odayı dolduruyordu. Yarağı kalın, sert ve heybetli adam karşısında diz çöküp derin bir nefes aldı; amcığını yaş bir dil gibi açarak ilk köklüyoru içine çektiğinde gözleri hafifçe kapandı. Adamın kaslı vücudu titrerken, her hareketiyle o minicik poposunu sarsıyordu. Derin boğazının içinde yavaşça inip çıkarak, sakso performansını agresifçe artırdı; içindeki yarak tüylerini diken diken eden sertliğiyle boğazına kadar indi. Kirpiklerinin arasından süzülen bakışlarıyla adamı provoke edercesine içine çektiği her saniye onu delirtiyordu. Adam arkaya yaslanıp, onu reverse cowgirl pozisyonuna alarak kontrolü ele geçirdi. Gözlerinin içine bakıyor, küçük amcığını dışarıda kalan deliğini nasıl gerdirdiğini izliyordu. Azıcık yayılmış bacaklarının arasından girerken sesini kısmıyor ama nefesi hızlanıyordu. Her kökleyişinde minik amcığına içten bir ateş düşüyor, suratına vurduğu sıvı damlalarının ıslaklığıyla birlikte kendinden geçiyordu. Kadın ise Jason’un iri eliyle kavradığı yuvarlak kalçasıyla ritme göre yukarı aşağı dans ediyordu; o minik deliğinin etrafını saran pürtüklü tüyler ve delinmiş memelerinin ucundaki hassaslık birleşince ortam iyice kızışıyordu. Doggystyle pozisyona geçtiğinde adamın sertliği iyice ortaya çıktı. Git gide hızlanan köklemesiyle kadının dar girişini acıtır gibi delerken o amcığındaki hışırtılar arasında istekle inliyordu. Dudaklarını kıstığı anlarda bile burnundan çıkan nefesi sıcak terle karıştı; yumruk gibi gelen her hamlede kadın sanki daha da açılıyordu. Sonunda adam sinirlerini boşaltmaya karar verdiğinde suratına patlattığı cum shot’lar lekelendi yüzüne; ısırdığı dudaklarından sıkan dişi akıntısı elle silinirken gözlerinde yanan alev sönmedi. Kirli sikişin ardından oda kokusu saplantılı arzunun izleriyle doldu; onların acımasızca birbirine geçmesini anlatmaya kelimeler yetmezdi artık. Her tıkırdama sesi, her inleme ve hırıltı bu kirli aşkın çıldıran ritmini yazıyordu orada—ve hiçbir şey sonlanmamıştı hâlâ…