Sarışın kızın masum yüzündeki utangaçlık, odanın havasını hemen değiştiriyordu. Oğlanın kocaman yarakıyla karşı karşıya kalan kız, ilk başta gözlerini kaçırsa da içine dolan korku yerini meraka bırakıyordu. Sert bakışlar ve keskin nefes alışverişleri arasında kıza yaklaşıp, dudaklarını zorla ayıran oğlan, asıl oyunun şimdi başladığını hissettiriyordu. Kızın titreyen vücudu, o kalın kama gibi inen yarakla buluşmaya hazırdı.
Yavaş yavaş amcığının kenarlarına sürtülen devasa sikişlik, kızın hem acı hem de dayanılmaz bir zevkle kasılmasına neden oluyordu. Oğlan bu anı fırsat bilip daha sert dayadı; kızı derin derin köklemeye başladı. Sararmış saçların arasından çıkan inlemeler ve laf aralarında patlayan küfürler, ortamı iyice ısıtıyordu. Amcık yamuluyor, kız acı ile birlikte boğazına kadar sokulan o kalınlığa alışmaya çalışıyordu.
Kız artık tamamen teslim olmuştu; her köklemede amını gere gere oğlanın temposuna uyuyor, resmen onu delirtiyordu. Yıllardır hayalini kurduğu bu folloş aksiyonun içinde kaybolmuştu; sanki başka hiçbir şey yoktu dünyada. Oğlan şiddeti biraz artırıp daha hızlı ve derin surat atarken, kızın arka tarafından bağırması havayı çürütüyordu: “Daha sert… amımı parçala!” Bu yalvarışa cevap gibi daha hırçın sikiş başlamıştı.
Sonra oğlan tepeye çıkmak için son hamlesini yapıp tüm gücüyle bastırdı. Kız tam bağrında iniltiler eşliğinde amını sıkıca açıyor; yüksek sesle feryat ediyordu. İnleyen göğüsler, terli bedenler birbirine yapışmıştı. Derin geceyi delercesine yaşanan o vajina kökleme seansı sonunda patlama anına geldiğinde büyük bir boşalma kızı içine yayılıyordu. Sarsılmış bedenler yorgun ama tatmin olmuş halde yere yığılırken, geride kalan sadece piç gibi tatlı bir yorgunluk ve deli dolu hatıralardı.
