Serena Avary üvey abisinin odasında gizli gizli sikini yiyor

0 views
|

Öncelikle, sahne genç ve taze bir tutkuyla başlıyor; üvey kardeşlerin yasak meyvesi olarak birbirlerine olan çekimleri hızla alevleniyor. Serena Avary küçük, masum görünen bedeniyle karşısındaki adamın dikkatini hemen çekiyor. Gözleri parlıyor, dudakları aralanıyor; içinde yanan o gizli istek dışarı vuruyor. Kardeşinin o kararlı bakışları altında vücudu titriyor, sesi kısık kısık ama yalvarır gibi “Beni istiyorsun, değil mi?” der gibi.

İlk dokunuşlar sert ve aç gözlü. Erkek, Serena’nın minik göğüslerini elleriyle kavrarken parmaklarını nazikçe amcığına indiriyor. Küçük kız sırılasıkı kendini veriyor; nefesi kesiliyor, geri çekilmek yok. Sanki yıllardır içini kemiren bu arzuyu şimdi tam da yerinden oynatacakmış gibi bedenini onun emrine bırakıyor. Yarak kalınlaşırken Serena’nın amcığından kayıp içeriye doğru dalıyor; o ince ve sıcak tünelden geçerken sertliği daha da belirginleşiyor.

Hızlı tempoda başlayan sikiş hareketleri önce nazik, sonra acımasızlaşıyor. Her kökleme darbeyle birlikte Serena’nın yüzü kıpkırmızı oluyor; ağzından çıkan boğuk iniltiler ve yakarışlar adeta ortamı ateşe veriyor. Sert dayamalarla yatağa çarpılan küçük kızın bacakları bacaklarının arasına sıkıştırılmış yarak tarafından açılırken dudakları aralanıyor ve kesik kesik nefes alıyor: “Daha hızlı… Daha sert…” diye inlemeye başlıyor. Her darbe içeride patlayıcı bir his yaratıyor; Serena tamamen tutsak olmuş durumda.

Yarağı tüm derinliğiyle içine alan ve her seferinde hareketlerini artıran adam, küçük kızın midyesine inercesine kaba kuvvetle devam ediyor köklemesine. Artan sesler arasında amcığın içindeki kıvılcımlar büyüyüp coşuyor; Serena artık kontrolü kaybetmiş bir vahşi gibi bağırıyordu. Sonunda dayanılmaz doruğa gelen ikili, şiddetli sarkmalarıyla birlikte boşalmanın kıyısına geliyorlar. Yarağın son darbeleriyle birlikte Serena’nın cıcığına sıçrayan sıcak boşalma, hem bedenini hem ruhunu yakıp kavuruyor.

Tansiyon düşerken kalan tek şey yorgunluk ve tatlı bir sersemlik oluyor üzerlerinde… Yasak aşkın en kirli anlarında bedenlerin dansı bitmiş ama izleri kalıcı olmuştu hâlâ…