Sybil’in evinde başlayan gece, hemen kışkırtıcı bir ateşle alevlendi. Odaya yayılan kadın teri kokusu, cazibeyi daha da artırırken, iki folloş birbirine göz kırpıyor, sakso yapmaya hazır pozisyonlara geçiyordu. Sybil, yaramaz bakışları ve çekici hareketleriyle rakibini meydan okuyordu; ince parmaklarıyla yavaşça amcığını kaşırken, dudakları arasında hafifçe titreyen dilini hissedebiliyordun. Kadının ıslak amını yalarken çıkardığı boğuk inlemeler, ortamın sıcaklığını daha da yükseltiyordu.
Eller vücudu keşfederken toprağa düşen fısıltılar gibi amcıklardan gelen hırçın sessiz iniltiler yükseliyordu. İki kadın bedenin birbirine sürttüğü anlarda kalpler hızla çarpıyor, nefesler kesilip artıyordu. Sybil’in avuç içiyle rakibinin kalçasını sıkmasıyla takip eden sert dayamalar başladı; her girişte o kıvrak bedenin içinde yayılan şiddetli orgazm dalgaları hissediliyordu. “Daha sert!” diye bağırır gibiydi tenin altında yankılanan istek.
Kadının ısısına karşı koyamayan diğer folloş ise artık tamamen teslim olmuştu; amcığı derinlere alıp çıkartan yaraklar, mutlak hakimiyet savaşını ilan ediyordu. Yatakta ritmini ayarlayan kalçalarla beraber çıkan hengâmelerde sarkık meme uçlarına dokunup çimdikleyerek hazzı doruğa taşıyorlardı. Kendilerini kaybettikleri anda öfke dolu ama tutkuyla yanıp tutuşan iniltiler arasında amdan bağımsız orgazmlar ardı ardına patlıyordu.
Sonunda Sybil güçlü bir kökleme hamlesiyle rakibinin tüm direncini kırdı; yoğun acılı- zevkli büzüşmeler eşliğinde çiftin arasındaki tutku zirveye çıktı ve kabaran sesler geceyi yırtarcasına odada yankılandı. Yarağını derinlerinden çıkarıp yukarı doğru sıktığında, vücutlarının tamamında yayılan sıcaklık ve yorgunluğun ardından beklenen sikis son buldu; bu deli dolu gecenin ardından sadece tükenen bedensel arzularla kalan iki kadın vardı yanı başında.
